"kabul etmekten" - Translation from Turkish to Arabic

    • قبول
        
    • الاعتراف
        
    • لقبول
        
    • أنْ أقبل
        
    • أن اعترف
        
    • الإقرار
        
    • الإعتراف بهذا
        
    Onun yardımını kabul etmekten başka bir seçeneğimiz olmadığını söylüyorum. Open Subtitles أرى بأننا لا نملك أي خيار آخر سوى قبول مساعدته
    Sistemdeki kontrolünüzü kabul etmekten başka çareleri yok. Open Subtitles لن يكون أمامهم خيار غير قبول سيطرتكم على النظام.
    Bunu kabul etmekten nefret ediyorum ama sen dünyanın en iyisisin. Open Subtitles أكره الاعتراف بذلك لكنك الأفضل في العالم
    ...Yalan söylemek. Bu, neden yeni Yankee'yi partiye davet ettiğini ve neden kredi kartının limitini bu elbiseyi almak için doldurduğunu kabul etmekten daha kolay. Open Subtitles الكذب , أسهل من الاعتراف لهذا قد دعوتي اليانكي الجديد ..
    Kocamın da izniyle bu barakayı kabul etmekten mutluluk duyarız. Open Subtitles بإذن زوجي يجب أن نكون سعداء جدا لقبول الظل.
    - Teklifini kabul etmekten onur duyarım. Open Subtitles يشرفني أنْ أقبل طلبكَ
    Ayrıca zorla verilen görevi kabul etmekten başka şansım da yok. Open Subtitles كما أنني لا أملك أي خيار و يجب علي قبول الدور الملقى علي
    Çay teklifini kabul etmekten başka şansım yok sanırım. Open Subtitles أظنّ أنّه لا خيار عندي سوى قبول دعوتكَ لشرب الشاي
    Lynette ise New York'taki o işi kabul etmekten bahsediyor. Open Subtitles و لينيت تتحدث عن قبول ذلك العمل في نيويورك
    - Robin, inan bana o arkadaşlık talebini kabul etmekten hiçbir hayır gelmez. Open Subtitles ثقي بي لايوجد خير سيأتي من قبول هذه الصداقة
    Beni Giles'ın Magic Box'ta çalışma teklifini kabul etmekten kurtardın. Open Subtitles لقد أنقذتني من قبول العمل في متجر السحر
    Ama Büyük'le tekrar görüştüğümü kabul etmekten utanıyordum. Open Subtitles ولكن كنت بالحرج من الاعتراف أن كنت أشاهده الكبير مرة أخرى.
    Tüm yılı boşa harcadık birbirimizin etrafında dans ettik hissettiklerimizi kabul etmekten korktuk. Open Subtitles تلك السنة اضعناها نرقص حول بعضنا البعض خائفين من الاعتراف بما شعرنا به فعلاً
    Birisinin haklı olduğunu kabul etmekten korktuğu için saklanmamıştı. Open Subtitles لم يخفي هو ذلك ، لانه كان خائفاً من الاعتراف بأن احدهم كان على حقّ ..
    kabul etmekten ne kadar nefret etsem de, birbirimize çok benziyoruz ve insanın kendisini affetmesi kadar zor bir şey yok. Open Subtitles رغم أنّه يكره الاعتراف إلّا أنّنا متشابهان كثيراً ومسامحة النفس هي أصعب ما يمكن للمرء أنْ يفعله
    Çin İmparatoru ne zaman bir kafir olmayı bırakıp, ve beklenen birini, beni, gerçek Mehdi olarak kabul ettiğinde, o zaman böyle bir hediyeyi kabul etmekten mutluluk duyacağım. Open Subtitles عندما يكف امبراطور الصين عن الكفر و يتقبلنى ، كالمنتظر ، مهدى الحقيقى فسأكون سعيدا لقبول هذه الهدية
    Nazik davetinizi kabul etmekten gurur duyarız. Open Subtitles سنكون مبتهجين لقبول دعوتك الكريمة .
    Prens Telemon teklifini kabul etmekten onur duyarım. Open Subtitles أيّها الأمير (تيليمون)... سيكون شرفاً لي أنْ أقبل بعرضكَ
    Biliyor musun, bunu kabul etmekten nefret ediyorum ama Snotlout bu kurtarma alıştırmasına gerçekten çalışmışa benziyor. Open Subtitles كما تعلمِ أنا أكره أن اعترف بذلك ولكن سنويلت في الواقع يبدو وكأنه يعمل على التدريب على الإنقاذ
    Doğru cevabı bilmediğini kabul etmekten korkanlar. Open Subtitles شحص يخاف جداً من الإقرار بأن قدم جواباً خاطئاً
    Hatta benden bile büyük, kabul etmekten ne kadar nefret etsem de. Open Subtitles من نفسه، مني شخصيًا رغم كرهي الإعتراف بهذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more