Hazreti İsa'nın kurtarıcımız olduğunu kabul etmeliyiz. Onu şimdi kabul edin. Affetmesini dileyin. | Open Subtitles | يجب أن نقبل يسوع المسيح كمخلصنا الآن , نطلب منه الغفران |
Ama kabul etmeliyiz ki tüm olanlardan sonra, onu tekrar yakalamamız mümkün değil. | Open Subtitles | ولكن علينا أن نواجه الواقع لم نستطع تكرار التجربة هنا بسبب كل ماحدث |
Soren'in kazandığı gerçeğini kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا تقبل حقيقة أن سورن قد أنتصر |
Ama bunu yapıyorum çünkü bence hareketlerimizin sonuçlarını kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | ولكن أنا على استعداد تماما، لأن... لأنني أعتقد أننا يجب أن تقبل عواقب أفعالنا... |
Bence şunu kabul etmeliyiz, biz özünde tutucu bir türüz. | TED | أعتقد أنه علينا أن نتقبل أننا بالفطرة كائنات محافظة. |
- Ah evet. İyi adammış. kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | ـ الصفقة، يجب أن نوافق عليها ـ علينا أن نقبل |
Ama yine de kabul etmeliyiz ki tanrı'nın dayattığı bu korkunç yargılamaların kendince gizemli bir amacı olmalı. | Open Subtitles | ومع ذلك يجب أن نقبل أن الله قد فرض هذه التجارب المريعة علينا. تبعاً لأسباب يعلمها |
Bu noktada, sanıyorum ki onun hayatında gerçekten olduğunu kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | في هذه اللحظة، أعتقد أنه علينا أن نقبل حقيقة أنه موجود حقيقيًا في حياتك |
kabul etmeliyiz ki bu insani bir sistem ve insanların başarılı oldukları koşullar var, olmadıkları koşullar var. | TED | علينا أن نعترف بأنه نظام بشري، وأنه هناك ظروف يزدهر في ظلها الناس، وظروف لا تسمح بذلك. |
Şimdi, Swann ve Proust'un, kabul etmeliyiz ki, kıskançlıkta adları çıkmış. | TED | علينا أن نعترف أنّ سوان و بروست كانا مشهورين بالغيرة. |
Binbaşı Tanner'ın yazılımı sattığını kabul etmeliyiz. Bunu kesinlikle kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | لا يوجد شيء, أعتقد أن علينا تقبل الأمر أن الرائد (تانر) باع البرنامج |
Bunu kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن تقبل هذا |
Erkeklerin bizim hislerimizi önemsemediğini kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | يغضب علي بسبب قولي لا علينا فقط أن نتقبل أن الأولاد لا يهتمون بمشاعرنا |
Sayın Hale. Bu yabancıları aramıza kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | إلدر هيل ، يجب أن نرحب بالغرباء بيننا |
Bence bu masada dört insan, üç çift olduğunu kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | اعتقد نحن فقط نحتاج ان نقبل حقيقة انه يوجد اربعة اشخاص على هذه الطاولة لكن ثلاثة ازواج |
Onu hiç zorluk çıkarmadan, minnettarlıkla kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | أظن أننا يجب أن نقبلها بامتنان ودون تعقيد |
Ne söylersen söyle, onu kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | مهما قلتِ، فلا بد علينا القبول بها |
Erkek egemen bir dünyada yaşıyoruz ve bazen vajina çeşnisini kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | نحنفيعالمٌيسيطرعليه الرجال. وفي بعض الأحيان , علينا ان نقبل ببعض النساء , اليس كذالك ؟ |
Şunu da kabul etmeliyiz ki, eğer çocuğunuz şiddete yatkınsa, şiddet oyunları onu daha iyi bir şiddet çocuğu yapabilir. | TED | ولكن يجب أن نعترف أنه إذا كان لديك طفل مستعد للعنف ستساعد الألعاب العنيفة على جعله طفلاً عنيفاُ. |
Bakın, eğer başkumandanımız bir taklitçiyse ve saldırı emrini de o vermişse güvenebileceğimiz kimse olmadığını kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | إذا القائد الأعلى منتحل، فهوالشخصالذيأمر بالهجوم، ينبغي أن نفترض أنه لا يُمكننا الوثوق بأي أحد |
kabul etmeliyiz ki aslında oralar sadece iki cinsiyet kutucuğundan birine tam olarak uyan bireyler için var, ben de onlardan biri değilim. | TED | نحن بحاجة أن نقر أنها مفتوحة فقط لأناس ينتمون بشكل كامل لأحد الجنسين، الشيئ الذي لا أمثله. |
kabul etmeliyiz ki, ikimizin de bu kararı vermeye hakkı yok. | Open Subtitles | ربما يجب علينا ان نتفق بأن ولا واحد منا له الحق |