| Tüm bu dehşetin kabusların ardından yırtıcı, yiyip bitiren kuşlarla kararmamış gökyüzüne gözlerini yükseltebilmeleri. | Open Subtitles | بعد كل هذا الرعب بعد تلك الكوابيس أن يكونوا قادرين على رفع أعينهم لسماء |
| kabusların gerçekleşeceğini, cinayetleri meydana geliyor olduğunu anlamamız fazla uzun sürmedi. | Open Subtitles | و لم يأخذ الأمر مني مدة طويلة لإدراك أن تلك الكوابيس أو الأحلام على وشك أن تتحقّق، جرائم القتل هذه كانت تحدث في الحقيقة |
| O kabusların tekrar gitmesini sağlayacağız. | Open Subtitles | علينا فقط أن نجعل تلك الكوابيس ترحل ثانية |
| Tüm korkuların tüm kabusların tam karşında duruyor. | Open Subtitles | كل مخاوفك السيئة كل كوابيسك هنا |
| 'kabusların sebebiyle dünyanın yarısının ölmesine izin mi vereceksin? | Open Subtitles | بسبب كوابيسك كُنت ستدعى نصف العالم يموت |
| Uyuduğunda da, kabusların daha kötü bir hal alıyor. | Open Subtitles | وعندما تنامين ، كوابيسكِ تزداد سوءا الطريقة الوحيدة لوقف ذلك |
| kabusların gerçek. Ben varım. | Open Subtitles | إن كوابيسكِ حقيقية، فأنا موجود |
| Will'in yastığının altında hangi kabusların bulunduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا ندري كنه الكوابيس التي ترقدمتسترة... -أسفل وسادة (ويـل ) - إنني أبقي الأضواء مضاءة ليلاً ... |
| Yaşam ile ölüm arasındaki alacakaranlık dünyasında yaşayan kabusların canavarı. | Open Subtitles | وحش الكوابيس مقدر له أن يعيش في الشفق بين عالم الأحياء و الأموات |
| 1900'lü yılların başında Sigmund Freud, gördüğümüz tüm rüyaların ve kabusların bilinçli günlük yaşantımızdaki imgelerin toplamı olduklarını, buna ek olarak bilinçaltımızdaki dileklerimizi gerçekleştirmekle ilgili sembolik anlamlar taşıdıklarını ileri sürdü. | TED | في بدايات 1900، سيغموند فرويد رأى أن كل أحلامنا بما فيها الكوابيس هي عبارة عن مجموعة من صور حياتنا اليومية هم أيضاً يملكون معاني رمزية التي ترتبط بتحقيق رغباتنا اللاواعية |
| Ama bunlar senin kabusların, benimkiler değil. | Open Subtitles | ولكنهم الكوابيس ، وليس الألغام. |
| kabusların gitmesini sağlar. | Open Subtitles | إنها سوف تجعل الكوابيس تذهبُ بعيداً |
| Ben kabusların ve karanlıkların lordu! | Open Subtitles | أنا سيد الظلام فى الكوابيس |
| Bu, kabusların ve burun kanamalarının başlangıcı oldu. | Open Subtitles | وتلك كانت بداية الكوابيس ونزيف الأنف ... . |
| kabusların hakkında konuşmalıyız. | Open Subtitles | علينا التحدث عن الكوابيس |
| Billy'le ayrıldığınız zaman fiziksel sendromların yani, kabusların ve özellikle görme kaybının başlangıcıyla aynı zamandı... | Open Subtitles | قرابة انفصالكما (بدأت تظهر هذه الأعراض على (بيلي الكوابيس وفقدانه للبصر على وجه التحديد |
| kabusların gerçekleşiyor. | Open Subtitles | كوابيسك تُعطيني جسداً |
| En kötü kabusların, gerçek oluyordu. | Open Subtitles | أسوأ كوابيسك كان يتحقق |
| kabusların konusunda yardımcı olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد مساعدتكِ لتجاوز كوابيسكِ. |
| Senin kabusların gerçek mi? | Open Subtitles | لكنْ هل كوابيسكِ حقيقيّة؟ |