| Mide bulantılarından bahsetmişti, ama kabuslardan hiç bahsetmemişti. | Open Subtitles | هي أخبرتني عن الغثيان، لكن ليس حول الكوابيس. الكوابيس؟ |
| Evde, gecenin bir yarısı, gördüğü kabuslardan çığlıklar atarak uyanan ve durmadan şu sembolü çizen küçük bir kız var. | Open Subtitles | الليل تصرخ بسبب الكوابيس . . و ترسم هذا الرمز |
| Evde, gecenin bir yarısı, gördüğü kabuslardan çığlıklar atarak uyanan ve durmadan şu sembolü çizen küçük bir kız var. | Open Subtitles | الليل تصرخ بسبب الكوابيس . . و ترسم هذا الرمز |
| Gözlerim açıkken, kabuslardan çıkacak yaratıklar gördüm. | Open Subtitles | فلقد رأيتُ أشياءًا تزحف من الكوابيس ولكن أعيني كانت مفتوحة |
| Babam kabuslardan asla korkmamamı söyledi. | Open Subtitles | يقول أبي أنّه يجب ألّا نخاف مِن الكوابيس |
| Artık kabuslardan çığlık atarak uyanmak yok. | Open Subtitles | لا مزيد من الإستيقاظ صراخًا بسبب الكوابيس |
| Ona, sadece gördüğü kabuslardan biri olduğunu söyledim ve bana inandı. | Open Subtitles | قلت لها كان مجرد واحد آخر من الكوابيس لها. وأعربت عن اعتقادها لي. |
| kabuslardan kurtulmanı sağlayabileceğim. | Open Subtitles | سأكون قادراً على إنهاء الكوابيس |
| Her gece şu kabuslardan görürdüm. | Open Subtitles | تعودت ان ارى الكوابيس المرعبه كل ليله |
| Biliyorum ama kabuslardan iyidir. | Open Subtitles | اعرف لكنها افضل من الكوابيس |
| -O kabuslardan korkuyor. | Open Subtitles | -إنه يخشى من الكوابيس |