"kadının bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • المرأة
        
    Ama bu kadının bir tahammül sınırı var ve kalemi senin kılıcından üstündür. Open Subtitles قم بخداعنا ولكن هذه المرأة هنا لديها حدود وقلمها أقوى من سيفك ياصديقى
    İlginç bir teori, ama kalan 21 dakika içine tek yapmamız gereken, bu kadının bir şekilde işe karışıp karışmadığını öğrenmek, tamam mı? Open Subtitles نظرية مثيرة للإهتمام، لكن مع 21 دقيقة متبقية كل ما علينا فعله هو معرفة ما إذا كانت هذه المرأة متورطـة بشكل ما، حسناً؟
    Buzdolabında karımın bu yüzüğü verdiğim kadının bir resmi var. Open Subtitles هناك صورة لزوجتي المرأة التي أعطيتها هذا الخاتم على برادك
    Elbette bütün veri burada, içinde. Böylece sağa sola çevirebilir, istediğim açılardan bakabilirim. Bakınca bu kadının bir sorunu olduğunu görebiliyorum. TED والنظر الى داخل الجسم ويمكننا ان ندور المجسم المرئي .. مما يمكننا النظر من عدة زوايا ويمكننا ان نرى مشكلة هذه المرأة
    Bacaklarımı açmamla başka bir kadın daha geldi ve bu kadının bir bıçağı vardı. TED كما فتحت ساقي، جاءت امرأة أخرى، وهذه المرأة كانت تحمل سكينا.
    Tek gözlü maymun kadının bir Sekhri olduğunu farketti. TED وقد تعرف هذا القرد على هذه المرأة .. إنها سيرتي
    Sevdiğin kadının bir arkadaşınla s*kişmesi zordur ama bununla yaşayabilirsin. Open Subtitles عندما تقوم المرأة التي تحبها بمضاجعة صديق، فإنه شئ قاس لكن يمكن التعايش معه
    O kadının bir psikiyatristi canlandırabileceğine inanıyor musun? Open Subtitles هل تصدق أن هذه المرأة يمكنها تمثيل دور الطبيبة النفسية ؟
    Biliyor musun Rohan, ablam her zaman yeni evli bir kadının bir eş ve gelinin birleşimi olduğunu söyler. Open Subtitles هل تعلم يا روهان أختي دائمآ تقول أم المرأة المتزوجة هي إتحاد من الزوجة والزوج والابن
    Bu kadının bir rahatsızlığı var. Bana yardım ettiğine gerçekten de inanıyor. Open Subtitles هناك شيء ما خطأ بخصوص هذه المرأة هي في الواقع تعتقد أنها تساعدني
    Bize adam gerek. kadının bir faydası yok. Open Subtitles نحن بحاجة إلى الرجل المرأة عديمة الفائدة.
    Benim gençliğimde bir kadının bir bardak bira içmesi bile hoş karşılanmazdı. Open Subtitles أوه ,عندما كنت شابة كانوا يقولون,لا ينبغي على المرأة أن تفرغ كأس البيرة
    Siz yalnız yaşıyorsunuz, Bay Knightley ve bir kadının bir başka kadının arkadaşlığına ne kadar ihtiyacı olduğunu bir erkeğin anlamasının mümkün olmadığını düşünüyorum. Open Subtitles انت تعيش لوحدك سيد نايتلي ولا اعتقد انه من الممكن للرجال ان يقدروا مقدار ما تحتاجه المرأة من مرافقة امرأة اخرى
    Eğer bir kadının bir erkeği kabul edip etmemede şüpheleri varsa, onu reddetmesi gerektiği bilinen bir kuraldır. Open Subtitles اعتقد كقاعدة عامة اذا المرأة شكت بقبول رجل او لا فيجب عليها رفضه
    Sırf bunu sır olarak saklaman karşılığında sana 50bin dolar verdiği için merhum abinin peşinden koştuğu kadının bir vitrin mankeniyle evlendiğini ona söylemedin. Open Subtitles لم تخبر أخيك الراحل بأن المرأة التي كان يطاردها متزوجة من دمية لأنها منحتك 50 ألف دولاراً لتبقي الأمر سراً
    FBI, 15. cadde köprüsünün altında asılı bulunan kadının bir FBI ajanı olduğunu az önce doğruladı. Open Subtitles لقد أكدت المباحث الفيدرالية بأن المرأة التي وجدت مشنوقة في الشارع 15 على الجسر هي إحدى عملائهم
    Bu kadının bir sürü leşi var arkasında. Open Subtitles تلك المرأة تركت الكثير من الجثث في الطريق.
    Evlenmek üzere olduğum kadının bir ilişkisinin olup olmadığını bilmem lazım. Open Subtitles احتاج لمعرفة ان المرأة التى اوشك على الزواج منها ليس لديها علاقة عاطفية
    Bazen, bir kadın, barda bir adamı kaybediyorsa bu kadının, bir anda onunla bir barda tanıştığını hatırlamasındandır. Open Subtitles أحيانا المرأة تبتعد عن الرجل في الحانة لأنها تتذكر أنّها قابلته في حانة
    O kadının bir cinayetten daha sıyrılmasına göz yumacağım demedim. Open Subtitles أنا لن أدع تلك المرأة تفلت بجريمتها مرة أخرى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more