| İkizlerini aynı anda emziren bir kadın gördüm. | Open Subtitles | رأيت امرأة تقوم بالرضاعة الطبيعية لتوأمها في الوقت نفسه |
| Metroda ilgimi çeken bir kadın gördüm. | Open Subtitles | رأيت امرأة في نفق القطارات وكنت منجذبا لها |
| Şu kamyonun arkasında çıplak bir kadın gördüm. | Open Subtitles | أعتقد بأني رأيت امرأة عارية في الصندوق الخلفي لتلك الشاحنة |
| Koridorda bunu üst olarak giyen bir kadın gördüm. | Open Subtitles | رأيت إمرأة في رواقنا ترتدي واحدة كهذه كلباس علوي |
| Seni kendinden daha iyi tanıyan bir kadın gördüm ben. | Open Subtitles | لقد رأيت إمرأة تستطيع أن تراك أكثر مما تستطيع أن ترى نفسك |
| Ama karnın açsa, çöpe 'Chubby'nin Barbeküsü' poşeti atan bir kadın gördüm. | Open Subtitles | ولكن إن كنت جائعا لقد رأيت سيدة للتو رمت بحقيبة مشويات في القمامة |
| Arkasına bağlanmış bir kadın gördüm. Galiba kız arkadaşım da aynı kamyonda. | Open Subtitles | رأيت امرأة محتجزة بالداخل وأعتقد أنه أخذ عشيقتي أيضا |
| İş yerimdeki aynaların tekinde bir kadın gördüm. | Open Subtitles | رأيت امرأة في أحد المرايا الموجودة في محل عملي |
| - Evet. Kızının Bayan Patates Kafa'sına* gözlük takan muhteşem bir kadın gördüm. | Open Subtitles | رأيت امرأة فاتنة تضع نظارات على السيّدة بطاطا الخاصّة بابنتها |
| Az önce tırnakları bodrum kapısına sürtmekten kopmuş bir kadın gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت امرأة للتو قد خلعت أظافرها لأنها كانت تحاول تسلق باب غرفة . في الدور الأرضي |
| - Güzel de, demin sakallı ve bıyıklı bir kadın gördüm galiba. | Open Subtitles | جيد, بالرغم انني رأيت امرأة بلحية كاملة في الخارج |
| Katlanır sandalye gibi tam anlamıyla ikiye katlanmış bir kadın gördüm. | Open Subtitles | رأيت امرأة مطوية حرفيًا مثل كرسي الحديقة |
| Bir kadın gördüm, köpeği yere hiç dokunmadı. | Open Subtitles | لقد رأيت إمرأة ، وكلبها لا يمكنه لمس الأرض |
| Annemim yeşil kazağını giyen bir kadın gördüm. Babam bunun doğru olamayacağını söyledi. | Open Subtitles | رأيت إمرأة تلبس البدلة الخضراء الخاصة بأمي، أبي قال ليست بدلة امك. |
| Bilim kurgu toplantısındaydım ve senin yarı goril elbiseni giymiş bir kadın gördüm. | Open Subtitles | كنت ذات مرة في معرض للخيال العلمي و رأيت إمرأة ترتدي زي شخصيتك نصف القرد |
| Otobüs durağında uyuşturucu kullanan bir kadın gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت إمرأة تُطلق النار قرب محطة الباص |
| Sanki sizin evde bir kadın gördüm. | Open Subtitles | لقد ظننت أنى رأيت سيدة فى منزلك بألآعلى |
| Olamayacağım yaşlı bir kadın gördüm. | Open Subtitles | رأيت سيدة عجوزة لا أريد أن أغدو مثلها |
| "Olamayacağım yaşlı bir kadın gördüm." | Open Subtitles | "رأيت سيدة عجوزة لا أريد أن أغدو مثلها" |
| Bir kadın gördüm, orta yaşlı, seni yargılayacak türde birine benziyor. | Open Subtitles | فلتبحث فقط عن إمرأة فى منتصف العمر يمكنها أن تحكم على إمرأة أتت فى الصباح لمنزلها. |
| Bugün savaş alanının dışında, kum tepelerinin üzerinde uçuşan beyazlar giymiş bir kadın gördüm. | Open Subtitles | اليوم خارج ساحة المعركة رأيت تلك المرأة ذات الزي الأبيض عائمة فوق الكثبان |