"kadın vardı" - Translation from Turkish to Arabic

    • كان هناك إمرأة
        
    • كان هناك امرأة
        
    • كانت هناك امرأة
        
    • كان هناك سيدة
        
    • كان هنالك امرأة
        
    • تلك المرأة التي
        
    • من النساء
        
    • هناك تلك المرأة
        
    • كان هناك فتاة
        
    • كانت هناك إمرأة
        
    • كانت هناك هذه المرأة
        
    • لقد كانت إمرأة
        
    • امرأة هناك
        
    -Fazla zamanımız yok. -Arabada bir kadın vardı. Open Subtitles الآن ليس هناك وقت كبير لقد كان هناك إمرأة في السيارة
    Masanın önünde bir kadın vardı, değil mi? Open Subtitles كان هناك إمرأة في تلك المنضدةِ،ألَيسَ هناك؟
    Vaktinde, açılmaması gereken bir kutuyu, merakından açan bir kadın vardı. Open Subtitles كان هناك امرأة فتحت صندوق لا يجب فتحه من باب الفضول
    Hapishanede ölen bir kadın vardı... Ölürken bile seni lanetliyordu... Open Subtitles كانت هناك امرأة ماتت في السجن، ماتت و هي تلعنك.
    Kendisinden genç bir adamla çıkan bir kadın vardı. Open Subtitles كان هناك سيدة تعرضت لعملية نصب على يد شاب صغير
    Buraya geldiğim sırada, evden çıkan bir kadın vardı. Open Subtitles كان هنالك امرأة تغادر عند وصولي الى بيتك اجعلتك تشعر بالعلو
    Hey, bil bakalım ne oldu? Benimle gördüğün kadın vardı ya? Open Subtitles احزر، هل تذكر تلك المرأة التي رأيتني معها؟
    Yaş ve temizlik konusunda çokça çeşitlilik gösteren bol miktarda erkek ve birkaç kadın vardı. TED كان هذا مجموعة من الرجال وقليل من النساء متنوعين جداً سواءا بالعمر أو النظافة
    Leslie, burada bir kadın vardı. Open Subtitles ليزلي، كان هناك إمرأة هنا في وقت سابق. أين هي الآن؟
    Ama odada bir kadın vardı. Open Subtitles أدركت أنها ليست هي لكن كان هناك إمرأة في الغرفة.
    Ben de şöyle dedim. "Sadece bir kadın vardı." "O da bir adamla birlikte bisiklete biniyordu." Open Subtitles قلت لهم كان هناك إمرأة واحدة و كانت على دراجة برفقة رجل وقد غادروا
    Bana sürekli tecavüz edilen bu kadın hakkında sorular sordular. Ben de onlara sürekli "Sadece bir kadın vardı." dedim. Open Subtitles و استمروا في سؤالي عن إمرأة إغتصبت و أنا أقول كان هناك إمرأة واحدة
    Yaklaşık 30 yıl önce, ormanda kaybolan bir kadın vardı. Open Subtitles منذ حوالي 30 عاماً كان هناك امرأة فقدت في الغابة
    Boş bir araziydi ve oğlana silah ateşlemesini öğreten bir kadın vardı. Open Subtitles كنتُ في الحقل، و.. كان هناك امرأة تعلم فتى كيف يطلق النار
    Yakınlarda yaşlı bir kadın vardı ve tüm bu olanları görmüştü. Open Subtitles بالكامل كانت هناك امرأة عجوز قريبة من المكان :و كانت تقول
    Ben çocukken, yaşlı bir kadın vardı. Open Subtitles قديما عندما كنت صغيرا كان هناك سيدة عجوز .
    Kahve dükkanında mavi deri ceket giyen bir kadın vardı. Open Subtitles كان هنالك امرأة في المقهى ترتدي سترة جلدية زرقاء
    Dışarı çıktığımda... şu tepede çalışan bir kadın vardı... ve sürekli ağlıyordu. Open Subtitles ، وعندما خرجت كانت تلك المرأة التي تعمل على التلة وقد استمرت بالبكاء
    Ölüler için saygı göstergesi olarak yollara sermek için getirilen çiçekler taşıyan birçok kadın vardı. TED العديد كانوا من النساء اللواتي غالباً ما حملن الورود التي جلبنها لوضعها كإشارات احترام للموتى.
    Evet, benzin almak için durdum, ve orada arabasına benzin koymak için eğilne bir kadın vardı . Open Subtitles , نعم , كان علي الوقوف من اجل البنزين وكانت هناك تلك المرأة التي كانت تتمايل وهي تضع البنزين في سيارتها
    Bir kadın vardı, hayat kadınıydı. Open Subtitles أتسائل ماذا حدث لتلك الفتاة في الفندق كان هناك فتاة في الغرفة 1806
    Bir zamanlar, evlenmek istediğim bir kadın vardı. Open Subtitles كانت هناك إمرأة تلك التي أردت الزواج بها
    Kesinlikle.Bekleme odasında bir kadın vardı. Open Subtitles - ولم ينفع الامر - بالضبط. و كانت هناك هذه المرأة في غرفة الانتظار.
    Vurduğun arabada bir kadın vardı. Open Subtitles لقد كانت إمرأة في تلك السيارة التي صدمتها
    Orada bir kadın vardı. Open Subtitles هناك امرأة هناك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more