ve Kadın ve çocukların farklı güvenlik hislerini edindikleri ve kendi kurallarınızı oluşturduğunuz sivil bir derneği yönetiyorsunuz | TED | وقد أقمنا قوانيننا الخاصة بنا التي فيها النساء والأطفال يحصلون على إحساس مختلف من الطمأنينة والأمن. |
Sana maaşını, Kadın ve çocukların hayatıyla ödeyen bir adamın sağ kolusun. | Open Subtitles | أنت المُساعد الأكبر لشخص يدفع لك مُرتبك بحيوات النساء والأطفال |
Dünyadaki Kadın ve çocukların hayatlarına yöneltilen tehditleri nasıl tartışabilir ve çözüm bulabiliriz, kullandığımız kelimeler sorunun bir parçası iken? | TED | كيف يمكننا مناقشة الحلول لواحد من أكبر الأخطار التي تهدد حياة النساء والأطفال حول العالم، إن كانت الكلمات التي نستخدمها هي جزء من المشكلة؟ |
Belki de Kadın ve çocukların gitmesine izin verebilirsiniz. | Open Subtitles | ربما كنت تسمح للنساء والأطفال بالرحيل. |
Belki de Kadın ve çocukların gitmesine izin verebilirsiniz. | Open Subtitles | {\cH4080ff}ربما كنت تسمح للنساء والأطفال بالرحيل. |
Kadın ve çocukların doyurulduklarından emin olun. | Open Subtitles | احرص على أن يتم إطعام النساء والأطفال |
Birkenau'nun ilk zamanlarındaki kulübeden bozma gaz odalarına Kadın ve çocukların götürülüşünü nasıl izlediğini gözler önüne seriyordu. | Open Subtitles | يكشف كيف راقب النساء والأطفال المأخوذين إلى غرف الغاز المرتجلة "مبكّراً في الأكواخ في "بيركنوه |
Kadın ve çocukların kendi yerleri vardır. | Open Subtitles | النساء والأطفال لديهم مكانهم الخاص |
Savaş endüstriyel katliama dönüştükçe, Alman barbarlık ve vahşetine dair yeni hikâyeler duyulmaya başladı, Kadın ve çocukların vurulması, askerlere zehirli gazlar atılması. | Open Subtitles | مع إنتقال الحرب نحو حرب آلات صناعيّة, إبتدأت قصص تحكي عن الهمجيّة الألمانيّة وأعمالها الوحشيّة, قتل النساء والأطفال, وتسميم الجنود بالغازات. |
Sıkıldım ve oradan ayrıldım, her zamanki gibi Bombay'ın gecekondu mahallelerinden geçerken Sıcak öğle güneşinde ellerinde kovalarla tankerin gelip onlara su vermesini bekleyen Kadın ve çocukların oluşturduğu sıraları gördüm. | TED | لقد شعرت بالملل ورحلت، وعندما كنت في سيارتي مغادرا مررت بأحد الأحياء الفقيرة في مومباي، كما تفعلون دائما، ورأيت العديد من المصطفين تحت شمس الظهيرة الحارقة من النساء والأطفال يحملون الدلاء وينتظرون صهريج المياه ليصل ويعطيهم الماء. |
Kadın ve çocukların katil. | Open Subtitles | ـ قاتل النساء والأطفال. |
Er Doss'un bu inancı Kadın ve çocukların ölümüne sebep olsa bile. | Open Subtitles | (حتى لو أعتقاد الجندي (دوس قد يتسبب بقتل النساء والأطفال. |