Hepimizin bildiği hikâyeye göre, şu anda gördüğümüz muazzam evren bir zamanlar çok küçüktü, hayal edemeyeceğimiz kadar küçük. | Open Subtitles | كما تقول القصة التقليدية, الكون الواسع الذى نراه اليوم كان صغير جداً, |
Bu havada dışarıya çıkarılmayacak kadar küçük. | Open Subtitles | إنه صغير جداً أن يُترك في مثل هذا الجو إنه لأبنتي |
Hayalini mahvetmek istemem ama, eğer evler bu kadar küçük yapılırsa, | Open Subtitles | أنا أكره أن اثقب فقاعتك ولكنك اذا بنيت البيوت بهذا الصغر |
Önce, bu kadar küçük şeylerin nasıl hareket ettirileceğini bulmalıyız. | TED | حسنا، أولا نحن بحاجة إلى معرفة كيفية جعلها تتحرك كونها صغيرة جدا. |
Akımı atlatamayacak kadar küçük olan tavşan, taşlar ve kütükler üzerinden hızlıca zıplayarak dördüncü oldu. | TED | الأرنب، صغير جدا لمحاربة التيار، قفز برشاقة عبر الحجارة وجذوع الأشجار ليحتل المركز الرابع. |
Buna karışamayacak kadar küçük. Lütfen! Onun için çok tehlikeli. | Open Subtitles | هي صغيرة جداً لأنْ تَكُونُ متورطه في هذا , رجاءً. |
Her neyse, çorba kasesi neden bu kadar küçük? | Open Subtitles | على أي حال . لماذا الحساء مزبد ؟ صغير جداً ؟ |
O kadar küçük ve sevimlisin ki seni sarmalayıp, hindi gibi doldurmak istiyor. | Open Subtitles | بالأحرى، صغير جداً ولطيف لدرجة أنها تريد توثيقك وحشوك كديك رومي |
O kadar küçük bir çocuğun suyun orada öylece tek başına durması oldukça tuhaftı. | Open Subtitles | هناك أمر غريب يخص طفل صغير جداً ،هناك لوحده بكل هذه المياه |
Ancak hepsi bu kadar küçük değildi. | TED | ولكن بالطبع لم يكونوا جميعا بهذا الصغر. |
Bu kadar küçük bir mantarın bu kadar büyük bir hanımı yere sereceğini düşünemezsiniz. | Open Subtitles | ما كنت تظن ان سدادة بهذا الصغر يمكن ان توقع امرأة بهذه الضخامة |
Bu kadar küçük bir okul daha önce şampiyonluk kazanmadı. | Open Subtitles | لم يسبق لمدرسة بهذا الصغر أن تواجدت في النهائيات |
Küçük bir odaya kadar getirildim, o kadar küçük ki, kollarımı uzatarak her iki duvara da dokunabiliyordum. | TED | قاموا بقيادتي نحو غرفة صغيرة جدا، كانت صغيرة جدا لدرجة أنه يمكنني لمس الجدران عند مدّ ذراعيّ. |
Savaş gemisi olamayacak kadar küçük. | Open Subtitles | تبدو صغيرة جدا لتكون سفينة تابعة للبحرية. |
Ah, teknem görülemeyecek kadar küçük. Ve buraya kabuk toplamaya hep gelirim. | Open Subtitles | مركبى صغير جدا لكى يلاحظ و أجئ فى أغلب الأحيان هنا للحصول على المحار |
Ahbap, bu kasaba o kadar küçük ki parantez içine almışlar. | Open Subtitles | يا صـاح، هذه البـلـدة صغيرة جداً حـتـى أنّها وضعت بيـن قـوسيـن |
Resifler milyonlarca yıl boyunca canlanıp büyüdü ve çok sayıda süngere, yeşil alge ve görülemeyecek kadar küçük hayvanlara ev sahipliği yaptı. | Open Subtitles | إزدهر الحيد المرجاني و نمى لملايين السنوات و كان موطناً لمجاميع من الإسفنج و الطحالب الخضراء و حيوانات أصغر من أن تُرى. |
Güzel, ama cadılığa bu kadar küçük bir süpürgeyle başlayamazsın. | Open Subtitles | اليس كذلك؟ انها كذلك. لكن لا تستطيعين البدء بالسحر وانت تمتطين مكنسة بهذا الحجم الصغير. |
O şişkoyla ilk tanıştığımda o kadar küçük bir ofisi vardı ki aklını dağıtmak için odadan çıkmak durumunda kalıyordun. | Open Subtitles | عندما إلتقية الرجل البدين لأول مرة كان يملك مكتبا صغيرا جدا.. لدرجة أن يتوجّب عليك أن تغادره لتتمكن من تغيير تفكيرك |
Ama eminim ki atomların ne kadar küçük olduğunu düşünmemişsindir. | TED | ولكن أراهن أنكم لم تفكروا قط في مدى صغر الذرة. |
Ancak şu anda dikkatini çekirgeden yuvasına taşıyabileceği kadar küçük bir parça koparmaya odaklamış. | Open Subtitles | لكنه الآن يصرف إنتباهه , جندب لكي يلفت انتباهه صغير بما فيه الكفاية لإعادته الى البيت. |
Bu kadar küçük bir ölçekte detay görmek zor ama ölüm nedeni konusunda seninle hemfikirim. | Open Subtitles | حسناً، من الصعب رؤية التفاصيل في سلم صغير كهذا لكنني أتفق معك في سبب الوفاة |
Lanet CD'nin üzerinde zorlukla okunabilecek kadar küçük adımı. Ve bu nerde olur? | Open Subtitles | أن أرى اسمي صغيراً جداً على الغلاف بحيث تصعب قراءته. |
İnanması güç de olsa bunlar dünyada sayısı en fazla omurgalılar ve pek çoğu o kadar küçük ki bir düzinesi bu tüpün içine sığabilir. | TED | صدقوا أو لا تصدقوا، هذه هي الفقريات الأكثر تواجدًا على الأرض لأن العديد منها صغيرة جدًا لدرجة أن هذا الأنبوب يمكن أن يسع دستة منها. |
Şunu da bil, fizik alanında o kadar küçük parçacıklarla çalışıyoruz ki locus coeruleus ile şişko diye dalga geçiyorlar. | Open Subtitles | نعمل مع جزيئات صغيرة للغاية لدرجة انها تصنع نكاتا عن السمنة من اللوزة الدماغية |
Bu kadar küçük bir yerde cep telefonu kullananlar hakkında birçok şikayet aldık. | Open Subtitles | الكثير من الزوار اِشْتَكًو من الهاتف النقال في مساحة صغيرة مثل هذه. |