Bu iş bu kadar karmaşık olmamalı. | Open Subtitles | لا يجب أن يكون الأمر بهذا التعقيد حسناً، إنه كذلك انك لا تريد أن ينتهي الأمر |
Lobos'un bu kadar karmaşık bir organizasyonu yönetmesi için bu adama güvenmeyeceği de belli. | Open Subtitles | ولوبوس ما كان ليثق بهذا الرجل لإدارة مُنظمة بهذا التعقيد |
Şimdi, bu problemlerden kaçınabilmek için ne kadar bedel ödenmesi gerektiğini düşünürseniz düşünün, aslında çözüm o kadar karmaşık değildir. | TED | الآن، لتفادي هذه الخلافات ، بالرغم من كل الناجم عنها ، إلا أنها في الواقع ليست بذلك التعقيد. |
Yakınında bir Fransız sığınağı var, ve bütün tünel sistemi o kadar karmaşık ki iki taraf hiçbir zaman bir araya gelmiyor. | TED | يوجد بالقرب منه مخبأ فرنسي، ونظام الأنفاق ككل معقد للغاية لدرجة أن المخبأين لم يتقاطعا البتة. |
O kadar karmaşık ki ne yapacağımızı bilmiyoruz. | TED | وهو معقد جداً بحيث أننا لا نعلم ما نفعله. |
Baze'le olan geçmişimi ve bunun ne kadar karmaşık olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | انت تعلم عن تاريخي مع بيز و تعلم انّ ذلك كان مُعقداً |
Evlilik hayatının bu kadar karmaşık olduğunu düşünemezdim! | Open Subtitles | أنا لم أعرف أن حياة المتزوجين ستكون معقدة جدا |
Hayatı bu kadar karmaşık bulman çok komik. | Open Subtitles | ان الأمر مضحك كيف وجدت الحياة معقدة هكذا |
Ama alışveriş çantalarını eve getirmek kadar basit bir şeyin bile ne kadar karmaşık hâle gelebileceğini anlamamı sağladı. | Open Subtitles | لكنها جعلتني أفهم كيف أصبحت الأمور البسيطة في الحياة معقدة مثل إحضار البقول |
Bir zamanlar Yükselmiştin. Ne kadar karmaşık olabileceğini biliyorsun. | Open Subtitles | كُنتَ مُرتفع مرة أنت تعرف كيف يمكن أن تكون الأمور مُعقدة |
İnan bana, sandığın kadar karmaşık değil. | Open Subtitles | أنا أخبرك ، الأمر ليس بهذا التعقيد |
Üf ya Noel ne zamandan beri bu kadar karmaşık? | Open Subtitles | متى أصبح عيد الميلاد بهذا التعقيد. |
Bu o kadar karmaşık değil. | Open Subtitles | الموضوع ليس بهذا التعقيد يا طوني |
Dünya üzerinde o kadar karmaşık bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد شىء على الارض بهذا التعقيد |
Belki de o kadar karmaşık değildir. | Open Subtitles | . ربّما انّها ليست بهذا التعقيد |
Bu adamlar için o kadar karmaşık degil. Ya da benim için. | Open Subtitles | ليس الأمر بذلك التعقيد بالنسبة للرّجال أو إلىّ. |
O kadar karmaşık bir mesele değil. | Open Subtitles | الأمر ليس بذلك التعقيد |
Galiba ne kadar karmaşık olduğunu fark edemedim. | Open Subtitles | أظن انني لم أتوقع أنه معقد جداً |
Niye her şey bu kadar karmaşık olmak zorunda? | Open Subtitles | لماذا كُل شئ يجب أن يكون مُعقداً ؟ |
- Açıklanamayacak kadar karmaşık. | Open Subtitles | أوه، انها معقدة جدا لشرح. |
Hayatın ne kadar karmaşık olduğunu anlatan bir roman. | Open Subtitles | انها رواية تتعلق بكم هي الحياة معقدة حسنٌ ، نوعاً ما |
Burada her şeyin ne kadar karmaşık olduğunu biliyor olmalısın, Tuck. | Open Subtitles | من المؤكد أنك تعلم كيف أن الأمور مُعقدة هُنا يا "تاك". |