"kadar salak" - Translation from Turkish to Arabic

    • بهذا الغباء
        
    • غبي جدا
        
    • غبي كفاية
        
    • غبي لدرجة
        
    • أحمق كما
        
    • غبي جداً
        
    • غبياً لدرجة
        
    • أحمق بمافيه الكفاية
        
    • احمق كفاية
        
    • أغبى من
        
    • مدى غبائي
        
    • غبي بما فيه
        
    • غبياً كفاية
        
    • غبية لدرجة
        
    • غبيّ جدّا
        
    Bütün bu süre, bütün bu olanların bir çeşit sanal gerçeklik olabileceğine inanacak kadar salak olduğumu mu düşünüyorsun? Open Subtitles هل تعتقد حقاً أني بهذا الغباء أنني أصدق كل هذا طوال الوقت كنت أعيش في نوع من العالم الافتراضي؟
    Başkasının mülküne inşaat yapacak kadar salak olmayı nasıl başarıyorsun? Open Subtitles كيف تكون بهذا الغباء وتبني على أرض ليست ملكك؟
    Çünkü geçtiğimiz günlerde kendisinin bu kadar salak olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لأني قبل هذا اليوم لَم أكن أعرف أنه غبي جدا
    Oraya gidecek kadar salak biri, bunu istemiş demektir. Open Subtitles وأي شخص غبي كفاية للذهاب إلى هناك يكون يطالب بحدوث ذلك له
    Bana o aptal balonları da eğip bükemeyecek kadar... salak olduğunu söyledin mi? Open Subtitles وانت تخبرني بأنك غبي لدرجة أنك لا تستطيع أن تشكل البالونات
    Nezaketimden, aşağısını dağıttığın, o kız kadar salak olduğuma, inanmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles أنا أقدم لك مجاملة بالسماج لك عدم الإعتقال أنني أحمق كما ستعتقد في النهاية أن تلك الفتاة التي ستمزق مهبلها هي كذلك
    Sen kendine inanmayacak kadar salak olsan da ben sana inanıyorum. Open Subtitles أنا أؤمن بك و أنت غبي جداً حتى تؤمن بنفسك
    Oğlumu, günlüğümü buraya getirecek kadar salak mı sanıyorsun? Open Subtitles هل تعتقد أن إبنى بهذا الغباء بأن يحمل المذكرات عائدا بها إلى هنا
    Benim içinde bulunduğum pozisyonu bilmiyorsun, 'çünkü eğer bilseydin buraya kadar gelip, götünü gere gere suratında "neler oluyor" ifadesiyle duracak kadar salak değilsin. Open Subtitles من الممكن أنك لم تكن تعرف وضعى الحقيقى لأنك اذا كنت تعرف فأنت لست بهذا الغباء لـاتى الى هنا ثانية لتحك مؤخرتك
    Sence bunu tekrar yapacak kadar salak mıyım? Open Subtitles و هل تعتقد أني بهذا الغباء لفعل هذا ثانيةً ؟
    Fark edemeyecek kadar salak olduğumu mu sandın? Open Subtitles هل اعتقدت حقاً أَنني بهذا الغباء حتى لا ألاحظ؟
    Hiç bu denli aç gözlü olup ya da bu kadar salak olup bize ihanet edeceğini tahmin etmedik. Open Subtitles لم نتوقع أبداً بأنَّه سيكون طماعاً جداً أو حتى بهذا الغباء لكي يخوننا
    20 yıllık arkadaşımsın, bu kadar salak mısın cidden? Open Subtitles عشرين عاما و أنت صديقي هل أنت حقاً بهذا الغباء ؟
    Çok aptal görünüyorsun ama kimse bu kadar salak olamaz. Open Subtitles انت تبدو غبي جدا ولكن لا أحد بذلك الغباء
    Rakip firmaya planlarını satarken yakalanacak kadar salak olduğun kesin. Open Subtitles أنت بالتأكيد غبي كفاية ليتم القبض عليك في محاولة لبيع المخططات لشركة منافسة
    Kimsenin olayı üstlenip ölümüne susayacak kadar salak olduğunu sanmam. Open Subtitles لا أعتقد ان احدهم غبي لدرجة أن يرحب بأمنية الموت هذه
    Sandığınız kadar salak değilim. Open Subtitles أنا لست أحمق كما تعتقدون
    Bu kadar salak olmasaydın tecavüz olurdu bu! Open Subtitles هذا بأمكانه يصبح اغتصاب اذا لم تكن غبي جداً
    Bu odada yaptığımız tüm konuşmaları kayıt etmeyecek kadar salak olduğumu mu sandınız! Open Subtitles هل حقاً كنتم تظننون أنني غبياً لدرجة أن لا أسجل كل محادثة أجريناها في هذه الغرفة ؟
    Erdemli polis ayaklarını yutacak kadar salak olan birine sakla. Open Subtitles إحفظي كلام الشرطة الصالح لشخصٍ أحمق بمافيه الكفاية لتصديقه.
    Şayet Brayden Holt Wentwort'e geri dönecek kadar salak değilse. Open Subtitles إلا اذا بالطبع برايدين كان احمق كفاية ليرجع إلى هنا
    Seni pabuç gibi burgerler yapacak kadar salak yapan ben değilim. Open Subtitles لم أجعلك أغبى من أن تُقلّب شرائح اللحم
    Ne kadar salak olabileceğimi hayal bile edemezsin. Open Subtitles لا يمكنك أن تتصوري مدى غبائي.
    Belki de orada onu çalacak kadar salak biri yoktur. Open Subtitles ربما لا احد في ذلك الحي غبي بما فيه الكفاية لمحاولة سرقة هذه السيارة
    Sanki herkes buna inanacak kadar salak. Open Subtitles وكأن هناك أحداً غبياً كفاية لينطلي عليه هذا
    Burada neler döndüğünü anlamayacak kadar salak mı sandınız beni? Open Subtitles هل تظنني غبية لدرجة ألا أفهم كل هذا الأمر؟
    O yüzden bu kadar salak ve hiçbir şeyden anlamıyor. Open Subtitles لهذا السّبب هو غبيّ جدّا ولا يعرف شيئا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more