"kadar sert" - Translation from Turkish to Arabic

    • بتلك القوة
        
    • بشدة لدرجة
        
    • بهذه القوه
        
    • قاسيا
        
    • قاسياً جداً
        
    • قاسياً لدرجة تكفي
        
    • قاسياً هكذا
        
    • متحجّر
        
    • بقوة جداً
        
    • بقوة شديدة
        
    • بهذه القسوة
        
    • بأقسى ما يكون
        
    • مدى قوة
        
    • فتيّان
        
    • في مثل شجاعتك
        
    Onlara göre gay biri hiçbir zaman o kadar sert vuramazdı. Open Subtitles لم يتوقعوا قط أن رجل مثلي يُمكنه أن يضرب بتلك القوة
    Şu dakikadan itibaren seni o kadar sert yetiştireceğim ki kafan allak bullak olacak. Open Subtitles ومن الآن فصاعداً , سأربيك بشدة لدرجة أن رأيك سيدور
    Uzun süre Paris'ten uzak kaldın Bu kadar sert vurmana gerek var mı? Open Subtitles لقد كنت بعيدا عن باريس لزمن طويل اتحتاج ان تضرب بهذه القوه ؟
    Ona bu kadar sert davranmazdım. Open Subtitles ويحتاج للترفيه عن النفس حسنا, لا أرغب أن أكون قاسيا معه
    Kış ayı o kadar sert geçecek mi? Open Subtitles سيكون الشتاء القادم قاسياً جداً لدرجة أن اثنين فقط من هؤلاء الصغار الثمانية
    Bazı kemikleri kıracak kadar sert, belki de sol dizi. Open Subtitles قاسياً لدرجة تكفي لتحطيم بعض العظام ربما أيضاً ركبة يسرى
    Bu kadar sert olabileceğini düşünmemiştim. Open Subtitles لم أكن أعلم بأنه يمكنك أن تكون قاسياً هكذا
    - Bu ekmek kaya kadar sert! Open Subtitles هذا الخبز متحجّر كالصخرة
    Kafamı o kadar sert vurdum ki, gerçekten çizgi kuşlar gördüm. Open Subtitles لقد ضربت رأسي بقوة جداً لدرجة أنني رأيت عصافير رسوم متحركة
    O kadar sert vurulmuş ki, kafatasında çukur oluşmuş. Open Subtitles يعني أنها ضربت بقوة شديدة مما احدث تجويفاً في جمجمتها
    Nasıl bu kadar sert kapli biri olabildin Elena ? Bu kadar yargılayan ? Open Subtitles كيف اصبحتي بهذه القسوة الينا متسرعة الاحكام
    Mümkün olduğu kadar sert yapın! Open Subtitles إن اخترقنا، سنفوز. نحن نفعلها بأقسى ما يكون
    Bunun ne kadar sert olduğunu unutmuşum. Open Subtitles لقد نسيت مدى قوة هذا الشيء.
    Özür dilerim evlat. Bacağını o kadar sert çekmek istememiştim. Open Subtitles آسف، يا صديقي، لم أكن أقصد سحب ساقيك بتلك القوة.
    Biliyorum bana geri gelmememi söyledin, ...ama bahse varım silahın olmadan o kadar sert olmayacaksın. Open Subtitles اعرف انك اخبرتني الا اعود ولكن اظن انك لست بتلك القوة بدون مسدسك
    Biliyorum bana geri gelmememi söyledin, ...ama bahse varım silahın olmadan o kadar sert olmayacaksın. Open Subtitles ما الذي تفعله هنا؟ اعرف انك اخبرتني الا اعود ولكن اظن انك لست بتلك القوة
    Birincisinde, gizli bir kumsal bulmak için araba sürüyordum ve kayboldum; ve kafamın yanına o kadar sert bir yumruk attı ki kafamın diğer yanı sürücü yan camına defalarca çarptı. TED المرة الأولى، كنت أقود السيارة لأبحث عن شاطئ سري وضللت الطريق ولكمني على جانب رأسي بشدة لدرجة أن الجانب الآخر من رأسي ضرب بصورة متتالية النافذة الجانبية لسائق السيارة.
    - Yavaş, adam. o kadar sert değil. Open Subtitles - ببطئ يارجل ليس بهذه القوه هل تعرف اني سكن بالشقه 13ب
    Bu kadar sert davranma, bütün çocuklar okuyor bunları. Open Subtitles لا تكن قاسيا جدا عليه كل الأولاد يقرأونها
    Pekala, pekala! Bu kadar sert olmana gerek yok. Open Subtitles حسناً حسناً لا حاجة بأن تكون قاسياً جداً
    Kemik kıracak kadar sert. Open Subtitles قاسياً لدرجة تكفي لتحطيم بعض العظام ربما أيضاً ركبة يسرى
    Hadi ama bu kadar sert olmak zorunda değilsin. Open Subtitles بالله عليك, ليس عليك أن تكون قاسياً هكذا حيال الأمر.
    Evet. Tıpkı kafan gibi kaya kadar sert! Open Subtitles الخبز متحجّر ، مثل رأسك
    Neden bu kadar sert vurduğumun sebebi bu. Open Subtitles لِهذا ضَربتُك بقوة جداً
    Alison Dilaurentis öldürüldüğünde ona o kadar sert vurulmuştu ki, kafatası içe göçmüştü. Open Subtitles عندما تم قتل (أليسون ديلورنتس) تم ضربها بقوة شديدة مما سبب فجوة في جمجتها
    Bunun benim kültürümde o kadar sert yargılanmadığını söylemeliyim. Open Subtitles يجب أن أقول أنه في ثقافتي لا يحكم عليه بهذه القسوة.
    Mümkün olduğu kadar sert yapın! Open Subtitles إن اخترقنا، سنفوز. نحن نفعلها بأقسى ما يكون
    - Ne kadar sert vurduğuna bağlı. Open Subtitles - ذلك يعتمد على مدى قوة ضربك لي -
    - Her ikinizin de bu kadar sert çocuk olmanız çok heyecan verici ama acaba Fyers'ı durdurmak için bir plan yapmamız gerekmiyor mu? Open Subtitles مثير جدًّا أنّكما مقاتلان فتيّان لكن , ألا تظنان أنّنا ينبغي أن نضع خطّة لإيقاف (فايرز) ؟
    -Senin kadar sert değil, Kid. Open Subtitles ليس في مثل شجاعتك أيها الفتى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more