"kadar yavaş" - Translation from Turkish to Arabic

    • ببطء شديد
        
    • ببطئ شديد
        
    • بهذا البطء
        
    • ببطء حتى
        
    • مدى البطء
        
    • أبطأت في
        
    • بهذا البطئ
        
    • بطيئة جدا
        
    Dağları yok ediyor, göktaşı olamayacak kadar yavaş hareket ediyor. Open Subtitles انها تمر فوق الجبال تتحرك ببطء شديد على أن تكون نيزك أو شهاب
    Fakat neden bu kadar yavaş hareket ediyorlar? Open Subtitles لكن لماذا يتحركون ببطء شديد بحق الجحيم ؟
    Neden bu kadar yavaş gidiyor? Hızlı gidip, ceza almak istemiyorum. Open Subtitles إذا لماذا تسير ببطئ شديد لا أريد أن أسرع و أحصل على مخالفة السرعة
    ''Evrim o kadar yavaş gelişiyor ki onu görmek imkansız.'' Open Subtitles "إنها تحدث ببطئ شديد فليس المتوقع أن نراها تحدث"
    O kadar yavaş değil. Seni geri zekalı sanmasını istemeyiz. Open Subtitles ليس بهذا البطء لا نريده أن يظنك متخلفة عقلية
    Kalbi o kadar yavaş kan pompalıyordu ki eroinin çoğu metabolizmasına karışmadı bile. Open Subtitles قلبه كان يضخ ببطء حتى أن معظم الهرويين لم يتم تأييضه
    Kalp atış hızı ne kadar yavaş olmalı? Open Subtitles ما مدى البطء الذي يجب أن يكون عليه قلبه ؟ بطيء للغاية
    Ne kadar uzun süre kaçarsanız ölümünüz o kadar yavaş olur. Open Subtitles كلّما طالت مطاردتي لكما، أبطأت في قتلكما.
    Ama ben de ne kadar yavaş ve geri zekâlıymışım! Open Subtitles هل يعقل أنني كنت بهذا البطئ! يالي من أبله!
    Oklar şaşırtacak kadar yavaş. Open Subtitles الأسهم كانت بطيئة جدا
    Adamlar iyi iş yapıyorlar. Cesaret edebildikleri kadar yavaş gidiyorlar. Open Subtitles الرجال يسيرون ... ببطء شديد عل قدر ما يستطيعون
    Onu acil durumlar için getirmişler ama o kadar yavaş ki. Open Subtitles اى شخص هذا انه يتكلم ببطء شديد.
    Ve öyle yapar ki o kadar yavaş yapar ki, ölümden medet umdurur. Open Subtitles ويفعل ذلك بـ... ببطء شديد. من دون ندم الموت
    Pekâlâ, madem öyle neden bu kadar yavaş gidiyoruz? Open Subtitles حسناً، يبدو أنّنا ندور ببطئ شديد
    Pekala, neden bu kadar yavaş gidiyoruz. Open Subtitles حسناً، يبدو أنّنا ندور ببطئ شديد
    O kadar yavaş gidiyoruz ki bir kedi bile bizi geçebilir. Open Subtitles أنت تسير ببطئ شديد
    Kusura bakmayın, o kadar yavaş süremem, hanımefendi. Open Subtitles أنا آسف يا سيدتي لا يمكننا القيادة بهذا البطء
    Neden bu kadar yavaş gidiyorsunuz, çekilin yoldan. Open Subtitles لا أعلم لماذا يقود الناس بهذا البطء هيا تحرك
    Yoksa sen onları geri verene kadar bu küçük piçleri ölüne kadar yavaş yavaş işkence yaparım. Open Subtitles أو سأقوم بتعذيب هؤلاء الأوغاد ببطء حتى تقوم بذلك
    Çaresiz bir şekilde, yalnızca benim ona verebileceğim zevki bulana kadar yavaş yavaş baştan çıkartacağım. Open Subtitles سأغريها ببطء حتى تسقط فرسية بلا حراك في فراشي ومتعطشة للمتعة التي أنا فحسب يمكنني إعطائها لها
    Ne kadar uzun süre kaçarsanız ölümünüz o kadar yavaş olur. Open Subtitles كلّما طالت مطاردتي لكما، أبطأت في قتلكما.
    Ayrıca, enfeksiyonun neden bu kadar yavaş yayıldığını bilmiyorum. Open Subtitles ولست أعلم لما تنتقل العدوى بهذا البطئ
    Oklar şaşırtacak kadar yavaş. Open Subtitles الأسهم كانت بطيئة جدا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more