| ..o zaman sana seçtiğin kelimelerin ne kadar zayıf olduğunu söylerdim. | Open Subtitles | أرى إذاً أنه اختيار ضعيف للألفاظ |
| ..o zaman sana seçtiğin kelimelerin ne kadar zayıf olduğunu söylerdim. | Open Subtitles | أرى إذاً أنه اختيار ضعيف للألفاظ |
| El olamayacak kadar zayıf olduğunu anlamalıydım. | Open Subtitles | كان علي أن أدرك أنك أضعف من أن تكوني من "اليد" |
| Bill'e bataryanın onu öldüremeyecek kadar zayıf olduğunu anlatabilirdim ama kıyafetler de duymuş olurdu. | Open Subtitles | وكان يمكنني أن أخبر "بيل" بأن بطاريتها أضعف من أن تقتلها لكن كانت ستسمعنا البدلات |
| Dönemin iktidardaki Yüce'si Prudence Mather tükenmeye başlamıştı ve yolculuğu tamamlayamayacak kadar zayıf olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | السامية الحاكمة آنذاك برودنس مازر)، عانت من السل) وعرفت أنها أضعف من أن تقوم بتلك الرحلة |