| Sen buralarda gezinip inandıgın şeydeki... delikleri görecek kadar zekisin. | Open Subtitles | إنك ذكي جداً لأن تكون عائماً هنا متظاهراً بأنك لا ترى جميع هذه الفراغات في تلك الترهات |
| Bakalım nefes almıyorken ne kadar zekisin! | Open Subtitles | لنرى مدى ذكائك عندما لا تستطيع التنفس |
| Dünyayı kurtarmaya yetecek kadar zekisin. Bununla da yetinme. Hadi git. | Open Subtitles | ذكي كفاية لتنقذ العالم، لذا لا تتوقف عند هذا الحد، هيا اذهب |
| Seni konuşturmak için her şeyi söyleyebileceklerini bilecek kadar zekisin, Sarah. | Open Subtitles | انتي ذكية بما فيه الكفاية لتدركيانهمسيقولونايشيلدفعك للحديث. |
| Korno çalacak kadar zekisin. | Open Subtitles | لابدّ أنّك ذكية جداً لتعزفي على البوق الفرنسي |
| Ufukta görünenin cürüm değil, adalet olduğunu göremeyecek kadar zekisin. | Open Subtitles | أنتِ أذكى من ألّا تري أن القادم ليس جريمة بل العدالة |
| Belli ki bu kadar kolay izlenebilen bir ödemeyi kabul etmeyecek kadar zekisin. | Open Subtitles | و من الواضح أنك ذكي جداً لتقبل دُفعة سهلة التعقب |
| Madem bu kadar zekisin neredeyiz söyler misin? | Open Subtitles | اذا كنت ذكي جداً, - هل يمكن ان تخبرنا اين نحن؟ |
| Bu şekilde ölmeyecek kadar zekisin. | Open Subtitles | أنت ذكي جداً لتسقط هكذا |
| Bak ne kadar zekisin! | Open Subtitles | أرأيت مدى ذكائك ؟ |
| Şimdi ne kadar zekisin, bakalım? | Open Subtitles | ما مدى ذكائك الآن بالضبط؟ |
| Demek ki bunu planlayacak kadar zekisin. | Open Subtitles | مما يعني أنك ذكي كفاية لتخطط لذلك خلال هجماتك |
| Seni konuşturmak için her şeyi söyleyebileceklerini bilecek kadar zekisin. | Open Subtitles | . انت ذكية بما فيه الكفاية لتدركي انهم سيقولون اي شي لدفعك للتحدث |
| O kadar zekisin ki... | Open Subtitles | -أنت ذكية جداً -لا. |
| Deb, bunun kolay olacağını beklemeyecek kadar zekisin. | Open Subtitles | (دِب)، أنتِ أذكى من أن تعتقدي بأنّ هذا العمل سيكون سهلاً |
| O kadar zekisin ki burdasın Sana diyorum | Open Subtitles | أنت ذكي جداَ لانتهائك هنا وهو مايزال هنا أيضاَ |
| Bunun bir mazeret olamayacağını bilecek kadar zekisin. | Open Subtitles | أنت ذكية كفاية لكى تعرفى أن هذا ليس عذراً |
| Çünkü bunlar tam da istediğim şeyler ve sen yanılmayacak kadar zekisin. | Open Subtitles | لأن تلك تماماً هي الأشياء التي أريدها و أنت أذكى من أن تخطئ مطلقاً |
| Hayatım, yalan söylediğini anlayabilecek kadar zekisin. Değil mi? | Open Subtitles | حبيبتي ، أنتِ ذكية بما يكفي لتعرفي أن هذه كذبة أليس كذلك؟ |
| Bence bu sorunun cevabını bilecek kadar zekisin. | Open Subtitles | أعتقد بأنك ذكية كفاية لتعرفى إجابة هذا السؤال |
| Maggie, sen her bebek kadar zekisin. | Open Subtitles | ماغي " أنت ذكية مثل غيرك من الصغار " |
| İçeride zeki bir adam daha isteyebilir, ve sen de onlar kadar zekisin. | Open Subtitles | يمكنه أن يستخدم رجلاً ذكيّاً آخر من الداخل وأنتَ ذكيّ كما هو واضح |