Onunla tenis oynamam yüzünden beni sevdiğini söylemiştin, o kadar zengin çünkü. | Open Subtitles | قلت لي انك تحب أن ألعب التنس معه لأنه غني جدا |
O kadar zengin bir çocuğun mutlaka cep telefonu vardır. | Open Subtitles | ما أعنيه أن ولد غني مثل ذاك على الاغلب لديه هاتف خلوي |
Zufar'ı neyin bu kadar zengin yaptığını bulmaya çalışacaklar. | Open Subtitles | سيحاولون اكتشاف ما يجعل ظفار غنية جدا |
Ben bir erkek aileme uygun ya da bana bakabilecek kadar zengin diye onunla evlenecek kadar aptal bir kadın olmak istemedim. | Open Subtitles | لا اريد ان امراة سخيفة تتزوج بسهولة من اي احد لانه مقبول , او غني لدرجة تكفيني |
İyi biri olarak asla Marsh kadar zengin olamazsın. | Open Subtitles | انك لا تصبح غنياً مثل (مارش) يكونك شخص لطيف. |
Bilirsin, sonunda o kadar zengin olacaksın ki, ...muhtemelen kendin cumhuriyetçi olmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | , كما تعلمين , سينتهي بكِ الأمر ثرية للغاية مما سيتوجب عليكِ أن تكوني جمهورية |
Uğruna savaştığın Sparta hiç olmadığı kadar zengin ve güçlü olacak. | Open Subtitles | تكافح ذوداً عن سبارطه ستكون أغنى وأقوى من أيِّ وقتٍ مضى |
- Radburn riske girmeyecek kadar zengin. | Open Subtitles | إن (رادبورن) غني جدا ليقوم بذلك |
Karun kadar zengin. | Open Subtitles | انه غني جدا |
Bir gün Karun kadar zengin olacağım. | Open Subtitles | في يوم ما,سأكون غني مثل كريسوس |
Zekası İtalyan düğün çorbası kadar zengin. Homer, şu anda ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | فكره غني مثل حساء زفاف إيطالي (هومر)، فيما تفكٍّر الآن؟ |
Tuvalette bile telefonla konuşacak kadar zengin. | Open Subtitles | غني لدرجة ان لديه هاتف قرب المرحاض |
Çünkü Oprah kadar zengin olacağım. Sonra kıçımı öpersiniz. | Open Subtitles | سوف أكون غنياً مثل (أوبرا)، وسوف تحترمنى |
Bu kadar zengin olabildin mi? | Open Subtitles | كيف أصبحتِ ثرية للغاية ؟ |
Katili bulursan seni hayal edemeyeceğin kadar zengin ederim, Poirot. | Open Subtitles | اعثر على القاتل يا "بوارو" وسأجعلك أغنى مما كنت تحلم |
Masadakileri almam yeterli olurdu benim için. Ama görüyorsun ki emekliliğim için yeteri kadar zengin olmadım. | Open Subtitles | وكما تري لم أصبح غنى بما يكفى لكى أتقاعد |
O kadar zengin olsaydın çocuğu hayatta istemezdin. | Open Subtitles | لأنه لو كنت غنياً إلى تلك الدرجة لما كنت لتبقى راغباً بهذا الطفل |
Asla bedava sosisliyi reddedecek kadar zengin olamazsın. - Evet! | Open Subtitles | لن تكون غنياً بما يكفي لرفض دعوة سجق رومي مجاني |
Dük Doinel'in ne kadar zengin ve dürüst olduğunu anlayacak kardeşinin bu evliliğe onay vereceğinden eminim. | Open Subtitles | وعندما يدرك كم غني و كريم , هو دوق بونيل , فأنا واثق . بأن اخيكِ سيوافق على هذا الزواج |
Bu kadar zengin bir adam, arkadaşına bir tane ısmarlar. | Open Subtitles | رجل بهذا الثراء سيشتري شراب لرفيق الماء , انا واثق |
Çünkü Bay David Baker'ın, Bayan Norma'ya olan aşkı onun ne kadar zengin olduğunu gördükçe, daha da güçleniyordu. | Open Subtitles | السيد بيكر و الذي بدأ حبه يزداد لها عندما أكتشف مَدَى ثرائها |
Ben zengin kaldığım müddetçe beni basında istediğin kadar zengin bir pislik olarak afişe edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ وصفي في الصحافة بأنّني وغد ثري كما تشائين طالما أنّني سأبقى ثرياً |