"kaderiyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • قدره
        
    • مصير
        
    • بمصير
        
    • بمصيره
        
    • مصيره
        
    • ومصيره
        
    Çok geçmeden dostum Roku'nun Ateş Ulusu'ndan ayrılıp kaderiyle avatar olarak yüzleşmeye başlaması gerektiği gün geldi. Open Subtitles و قريباً أتى الوقت الذي كان فيه على صديقي روكو أن يغادر أمة النار و يواجه قدره كأفاتار
    Hayatı boyunca kaderiyle savaşan birine soruyorsun bunu. Open Subtitles أنت تسأل شخصاً يحارب قدره طوال حياته
    Çünkü daha önce sadece bir kere, bir bireyin kaderi tüm insanlığın kaderiyle bu denli iç içe geçmişti. TED مرّة واحدة فقط كان مصير الفرد ومصير الإنسانية امر متشابك جداً.
    Hiç kimsenin kendi kaderiyle Alman halkının kaderini aynı yola sokma gibi bir hakkı olduğuna inanmıyorum. Open Subtitles أعتقد أنه لا يجب على أي شخص أن يربط .. مصير الشعب الألماني برغبته الشخصية.
    Neden İskoçla Kraliçesi bir hizmetçinin kaderiyle bu kadar ilgileniyor? Open Subtitles ..لماذا ملكة أسكتلندا قلقه جدا بمصير فتى المطبخ ؟
    Demek kendi kaderiyle alakasız. Open Subtitles غير مهتم بمصيره ؟
    kaderiyle yüzleşmesi için bir tekneye bindiriliyor. Open Subtitles لقد أُخذ علي متن قارب حيثما كان يفترض به أن يقابل مصيره
    Bu gece gerçek inananın kalbi kendi kaderiyle birlikte bizim kaderimizi de gerçekleştirecek. Open Subtitles الليلة سيلبّي القلب الأكثر إيماناً نداءَ قدره و معه... قدرنا
    Cengiz, cennetten buyurulan kaderiyle dünyaya geldi. Open Subtitles وُلد "جنكيز" وكان قدره مرسوماً في السماوات.
    İşte o gece Karl kaderiyle tanıştı. Open Subtitles في تلك الليلة قابل كارل قدره
    Hayır, hiçbir şeye karar verilmedi. Bizim halihazırda bir planımız var. Aang kaderiyle kendi bildiği yol ile yüzleşecek. Open Subtitles كلا , لم نتفق على شيء لدينا خطة مسبقاً , (آنج) سيحقق قدره بطريقته
    Ben Dokuz-Kuyruk'la yaşamak zorundaydım sen ise Uchiha'nın kaderiyle yaşamak zorundaydın. Open Subtitles و اضطررت للعيش مع التسعة ذيول و معك، مصير الأوتشيها
    Evlat, ben trilyonlarca dolarlık kurumun kaderiyle boğuşuyorum sense sana rütbe vermemi istiyorsun! Open Subtitles بنيّ، مصير مشروع بترليونات الدولارات يتأرجح بين يديّ وتريدني أن أدعكَ تثبت جدارتكَ الآن؟
    Kimilerine göre ise kader, bir kumaş gibi dokunmuştur ve pek çok kişinin kaderiyle iç içe geçmiş haldedir. Open Subtitles و البعض الآخر يقول، أن القدر محبوك كقطعة القماش بحيث أن مصير الشخص الواحد مرتبط مع كثيرين آخرين
    Her Allah'ın günü bu gezegenin kaderiyle oynuyorsunuz. Open Subtitles أنت تعبث بمصير هذا الكوكب بشكل يومى
    Diğer insanların kaderiyle değil. Open Subtitles لا يهتموا بمصير الناس
    Ruthie'nin kaderiyle Tanrı'nın hiç alakası yok. Open Subtitles أترى، ليس للرب علاقة بمصير (روثي).
    Bu onların Demetri'nin kaderiyle ilgili olan kadına götürecekti. Open Subtitles كان حرياً بذلك أن يقودهم إلى المرأة التي أخبرت (ديميتري) بمصيره
    Ona acı çektirmen gerek. Bunu kaderiyle yaşasın! Open Subtitles معك الوسيلة لتعذّبه، فاجعل العذاب مصيره!
    Evet, Lord Gilbert kaderiyle yüzleşecek kıyamet gününde, aynı hepimizin yüzleşeceği gibi. Open Subtitles ذلك، سيواجه اللورد (جيلبرت) مصيره بيوم الحساب مثلنا جميعا
    Bruce Wayne şirketini bize devrettikten ve talihsiz kaderiyle yüzleştikten sonra kıyamet koparmaya ve eğlenmeye epey zaman olacak. Open Subtitles هناك الكثير من الوقت لإطلاق الجحيم والحفلات بمجرد أن يوقع (بروس واين) على شركته ومصيره المؤسف ..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more