"kafanın içindeki" - Translation from Turkish to Arabic

• بداخل رأسك
• داخل رأسك
• في رأسك
• من كان في عقلك

Ben senin Kafanın içindeki sesim
لا ، أنا مجرد الصوت الضعيف الذى يوجد بداخل رأسك

Güçlerini Kafanın içindeki şey yüzünden kaybettin?
لقد فقدت قوتك بسبب الشيء الذي بداخل رأسك

Kafanın içindeki ses konuşma özürlü olsa bile.
حتى الصوت الموجود داخل رأسك لدية صعوبة فى الخطاب

Kafanın içindeki dinmek bilmeyen çığlıkları biliyorum.
أعلم تلك الصرخات داخل رأسك التي تأبى التوقّف.

Yani önce Kafanın içindeki eski seslere sarılırsın... okuldaki çocuklar, eski arkadaşların filan.
في بادئ الأمر، تظلين تتذكرين كل الأصوات القديمة في رأسك رفاقك من المدرسة، زملاء قدامى وما إلى ذلك

Kafanın içindeki seslerden bahsettin. Ben benimkileri susturamıyordum.
تكلمت عن أصوات في رأسك أنا لم أستطع إيقافهم

Kafanın içindeki tanrı değildi Sam.
لك يكن الإله من كان في عقلك يا (سام)

Kafanın içindeki tanrı değildi Sam.
(لم يكن الإله من كان في عقلك يا (سام

Kafanın içindeki şu şey...
ذلك الشيء بداخل رأسك

Nedir bu? Kafanın içindeki ne?
ماهو مالذي بداخل رأسك

- Peki ya senin Kafanın içindeki kim?
-ومن بداخل رأسك أنت؟ -ماذا؟

Öleceksin ve Kafanın içindeki her şeyi öğrenmiş olacağım.
وانت ستكون ميتاً, وسوف أعرف كل شيء داخل رأسك

Yalnızca Kafanın içindeki o sese kulak vererek.
فقط ثقي بصوتك الخافت الموجود في داخل رأسك

Şu anda konuştuğun adam, Kafanın içindeki adam.
الرجل الذي تتحدث إليه الآن الرجل داخل رأسك

Kafanın içindeki şu ses.
ذلك الصوت داخل رأسك

Bunu senin Kafanın içindeki sesleri durdurmak için yaptığına inanıyorum.
أعتقد أنك كنت تحاولين تهدئة الأصوات في رأسك

Şu anda konuştuğun adam, Kafanın içindeki adam.
الرجل الذي تتحدث معه الآن. الرجل الذي يوجد في رأسك.

Kafanın içindeki sesim, ve sana diyorum ki, yanlışlıkla söylediğin karıştırdığın kelimeler,onlar... baş ağrıların,bunların hepsinin anlamı var
غريزتك أنا الصوت الذي في رأسك و أنا أقول لك

Eminim şu an Kafanın içindeki her kimse bana söylemediğin şu bulaşma olayının yan etkisidir.
حسنا، أعتقد ما يجري من أمور في رأسك الآن هو أعراض جانية من العدوى

Kafanın içindeki tanrı değildi Sam.
لم يكن الإله من كان في عقلك يا (سام)