Çocuğun resmen kafası karışmış. Bu onun için iyi olabilir. | Open Subtitles | والولد من الواضح أنه مشوش أن هذا جيد من أجله |
Bence de değil. Sadece kafası karışmış bir delikanlı. Hepsi bu. | Open Subtitles | وأنا كذلك، إنه مجرد مراهق مرتبك هذا كل ما في الأمر |
Geçen hafta, kafası karışmış olan genç bir kadına, kurduğu aldatmaca ve yalanlar ağından kurtulması için yardım ettim. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي، ساعدت إمرأة شابة مشوشة لتتخلص من شبكتها المليئة بالكذب و الضغينة |
kafası karışmış, tiksinmiş, her şey bitsin istiyor ve... bir an önce işi görülsün istiyor. | Open Subtitles | وكنت مرتبكاً ومشمئزاً وراغباً في وضع حد للأمر وأبحث عن مخرج سريع يريحني |
Ve kafası karışmış ve... bazen... bazen nerede olduğunu unuturdu. | Open Subtitles | مشوشاً و.. بعض الأحيان بعض الاحيان ينسى اين كان |
Küçük dostlarım, rakibim Quimby sizin okul sistemiz konusunda kafası karışmış. | Open Subtitles | يا أصدقائي الصغار ، منافسي (جو كويمبي) مشوّش بشأن نظام مدرستكم |
Bu adamın kafası karışmış olabilir ama bu 4 masum insanı öldürdüğü gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | قد يكون هذا الرجل مشوشا ولكن ذلك لا يغير من حقيقة انه قتل 4 اشخاص ابرياء |
kafası karışmış olabilir. | Open Subtitles | من الممكن أنها مشوشه |
Yakında, orada paniklemiş ve kafası karışmış insanlar olacak. | Open Subtitles | قريبا جدا سيصبح هناك بعض الناس مشوشين ومرعبين |
Nasıl oluyor diye telaşlanan kafası karışmış yeniyetmeye anlatın. | TED | قولوا ذلك لمراهق مشوش في حياتكم الذي يحاول فقط كشف ماذا؟ حتى ماذا؟ |
O çocuğun kafası karışmış. Düzelt onu! | Open Subtitles | هذا الفتى مشوش الفكر صحح له عقله |
kafası karışmış... Gözleri bağlı | Open Subtitles | يجعلوني عادل و صريح عقل مشوش تفكير أعمى |
Köşede oturmuş makasını yemeye çalışan, kafası karışmış zavallı minik bir hergele gördüm mü yardım etmeden duramam. | Open Subtitles | إذا رأيت طفل مرتبك بالزاوية يحاول أن يأكل بقايا الورق المقصوص علي أن أساعد الأحمق المسكين |
Bence birçoğu kafası karışmış, korkmuş bir halde dışlanmak için ne yaptıklarını bile bilmiyorlar. | Open Subtitles | اظن ان كثير منهم مرتبك, خائف, لست متاكدا مما فعلوا ليستحقوا العدم. |
Aşırı dozda ilaçtan kafası karışmış haldeydi. | Open Subtitles | و لكن كدفاع عنها,كانت مشوشة بسبب جرعات المخدرات |
Geri döndüğümüzde umarım kafası karışmış bir hastane çalışanı buluruz burada. | Open Subtitles | ،عندما نعود آمل أن نجد مقيمة قلبية مشوشة جداً |
Onu almaya geldim, kafası karışmış. - Arabası ortalarda yok. | Open Subtitles | أتيت لأقله فوجدته مرتبكاً ولا يمكن إيجاد سيارته |
Ve kafası karışmış ve... bazen... bazen nerede olduğunu unuturdu. | Open Subtitles | مشوشاً و.. بعض الأحيان بعض الاحيان ينسى اين كان |
Sen çok iyi yemsin, Lamar. Seni kafası karışmış biri olarak görecekler. | Open Subtitles | (أنت الطعم المثالي (لامار سيرونك على أنك مشوّش |
Röportaj sırasında, kelimelerini yuvarlayıp kafası karışmış izlenimi veren Russo... | Open Subtitles | وخلال هذه المقابلة قام بدغم كلماته وبدا مشوشا.. |
kafası karışmış görünüyor. | Open Subtitles | إنها تبدو مشوشه |
Tüm sürücülerin tamamen kafası karışmış. | Open Subtitles | قالوا ان جميع السائقين كانوا مشوشين بشكل كامل |
- Korkmuş, kafası karışmış, zihinlerindeki hayatla uzlaşmak için mücadele ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم خائفون و مشوشون و يجاهدون ليستوعبوا حياة كاملة في عقولهم |
Kızgın bir adamın etkisiyle kafası karışmış bir kız o. | Open Subtitles | إنّها فتاة مشوّشة... خاضعة لتأثير رجل حانق |
Farkettiğiniz gibi, benim haricimde kimse ne olduğunu anlamadı ve benim de umurumda olmadı, gerçekten, çünkü bütün dünya ve insanlık benim olduğum kadar kafası karışmış ve kaybolmuş görünüyordu. | TED | كما لاحظتم، لا يجد أحد منطقاً فيما كان يحدث إلا أنا، وأنا لم أكترث مطلقاً، حقاً، لأن العالم بأسره، والإنسانية بكاملها، بدت مرتبكة وضائعة مثلي تماماً. |
Dışarıda bir yerde yaralanmış ve kafası karışmış bir adam var. | Open Subtitles | هناك رجل يركض حول المكان وربما مصاب ومشوش |
kafası karışmış ve babasını öldürmüş zavallı bir evlat mı? | Open Subtitles | مجرد احمق عبثوا برأسه لكى يقتل والده |