Bire bir ölçüde. Bu tankın önünde biseklete binen bir adam var ve kafasının üstüne bir ekmek sepeti. Herhangi yoldan geçen birine bu görüntü bir sorun yaratmıyor. | TED | أمام هذه الدبابة هناك رجل على دراجة وسلة خبز على رأسه. وبالنسبة لأي عابر فإنه لا يوجد أدنى مشكلة في الرسم. |
kafasının üstüne tırmanıp pis am kıllarını gözlüklerine sürtmek istemez miydin? | Open Subtitles | ألا تريدين أن تقفي على رأسه و تضعي مؤخرتك على نظاراته ؟ |
Gözleri oyulup, yüzü zımparalanıp sonra da kafasının üstüne motor yiyerek mi? | Open Subtitles | تنفجر عينيه ويطحن وجهه ثم يسقط على رأسه محرك السيارة؟ |
Çok güçlü. Elli kiloluk yükü kafasının üstüne kaldırıyor. | Open Subtitles | إنه قوي للغاية، يستطيع أن يرفع مائة رطل فوق رأسه. |
Cena ayıyı kafasının üstüne kaldırıyor. | Open Subtitles | جون سينا جاء من خلف الدب وقام برفعه. فوق رأسه. |
kafasının üstüne dök. | Open Subtitles | إسكبيه على رأسه. |
Coğrafya işte. Söylemenin vaktidir artık. Luke bir yaşındayken kafasının üstüne düşürmüştüm. | Open Subtitles | الوقت مناسب لأخبرك بأني أسقطت لوك) على رأسه عندما كان طفلاً) |
Söylemenin vaktidir artık. Luke bir yaşındayken kafasının üstüne düşürmüştüm. | Open Subtitles | الوقت مناسب لأخبرك بأني أسقطت لوك) على رأسه عندما كان طفلاً) |
- Nereye koydunuz ? - Tam kafasının üstüne. | Open Subtitles | أين سنضعها - جاهز , التفجير فوق رأسه مباشرة ؟ |