"kafasının içinde" - Translation from Turkish to Arabic

• داخل رأسه
• في رأسه
• داخل جمجمته
• بداخل رأس
• برأسه
• من وحي
• بداخل رأسها
• داخل عقل
• داخل عقله

Sanıyorum bir şekilde hepsini kafasının içinde duyuyordu.
أظن أنه سمعه داخل رأسه بطريقة ما.

Heirens demişki cinayete teşebbüs eden adamın kafasının içinde yaşayan şeydir.
(هيرين ) ، قال : هناك رجل يعيش داخل رأسه والذيدبّرجميعحوادثالقتل.

kafasının içinde neler olduğunu keşke görebilsem.
اتمنى لو استطيع رؤية ما كان يجري في رأسه

Bizi yaklaşık bir saat önce çağırdı ve kafasının içinde güçlü bir vurma sesi olduğunu söyledi.
لقد طلبنا منذ ساعة، وقال أن هناك نقر بصوتِ عالِ في رأسه

Yaşamla ölüm arasındaki bu küçük zaman diliminde kafasının içinde kimse yoktu.
هذه اللحظة القصيرة بين الحياة والموت لم يكن هناك أحد داخل جمجمته

Anlıyorum. Asla birinin, kafasının içinde olup bitenleri bilemezsin.
فهمت لا تعلم مالذي يجري بداخل رأس شخص ما

Yani başka birinin rüyasına girip kafasının içinde geziyorsun.
أقصد, دخولأحلامشخص آخر , و التلاعب برأسه

O küçük parlak kafasının içinde çok iyi bir öğretmen yatıyormuş.
-شكراً لك هناك معلم جيد داخل رأسه الصغيرة اللامعة

- O şey kafasının içinde. - O şey kafasının içinde.
إنه داخل رأسه - إنه داخل رأسه -

kafasının içinde bir adam yaşıyor.
الرجل يعيش داخل رأسه.

- Neymiş o? Melek Yaratan kafasının içinde olan şeyler tarafından yok edilecek.
"صانع الملائكة" سيتدمر بفعل ما يحدث داخل رأسه...

Gayet iyi biliyorsun sevgili Madeline insan kafasının içinde yaşar.
(كما تعلمين جيداً، عزيزتي، (مادلين المرء يعيش داخل رأسه

Gittiğinde Greg kafasının içinde bir şeyler olduğunu söyleyip bağırıyormuş.
عندما وصلنا إلى هناك وقال إنه كان يصرخ جريج عن الأشياء في رأسه.

kafasının içinde beyninin olmadığını duydum.
أنا فقط سمعت بأنّه ما كان عنده a دماغ في رأسه.

Anlaşıldı. kafasının içinde yılan olanlar ellerini kaldırsın.
- حسنا اي واحد مع ثعبان في رأسه يرفع يده

Yaşamla ölüm arasındaki bu küçük zaman diliminde kafasının içinde kimse yoktu.
تلك اللحظة الوجيزة بين الحياة و الموت. لم يكن هناك أحد في داخل جمجمته.

Herkesin kafasının içinde bir labirent var.
لكنها ليست فعالة توجد متاهة بداخل رأس كل إنسان

Bilirsiniz işte, hani oyuncular aniden yere yığılırlar ya. Hepsi kafasının içinde. Çalışması gereken tüm parçalar çalışmıyor.
كما عندما يسقط الاعب, يكون الامر برأسه جميع الاجزاء التي يجب ان تعمل, تتوقف

Kocam bir yazar ve yönetmek olarak kafasının içinde hikayeler uydurur.
زوجي بصفته كاتبٌ ومخرج ينسج قصصاً من وحي خياله

kafasının içinde bir ömürlük yetecek kadar anı var.
{\fnArabic Typesetting}ثمّة عُمر من الذكريات محشُوّ بداخل رأسها.

Sosyopatın kafasının içinde olmak buna benzer.
هكذا تكون الأمور داخل عقل المجرم

kafasının içinde olup bitenleri nereden bileceksin?
من يدري ما الذي كان يدور داخل عقله ؟