"kafayı takmış durumda" - Translation from Turkish to Arabic

• مهووس
• انها مهووسة

Bu adam bana kafayı takmış durumda. Gözünün önünden ayrılmama izin vermiyor.
هذا الرجل مهووس بيّ، لن يجعلني اغادر باصره

Neden herkes bir şey söylemiyor olmasına kafayı takmış durumda.
لمَ الجميع مهووس بحقيقة أنه لم يتفوه بشيء؟

Savunma, jüri için hikâye yaratmaya kafayı takmış durumda ve avukatlar da dikkatleri gerçeğin üzerinden çekmek için bunu kullanıyor.
الدفاع مهووس بصنعِ قصصاً لأجل هيئة المحلّفين، ويقوم المحامون بالإهتمام بهذه القصص للفلت النظر عن الحقائق..

Jack Chesapeake Matadoru'na kafayı takmış durumda ve Bill'i onu yakalamak için çalıştırıyor.
جاك مهووس بسفاح شيسابيك و هو يستميل ويل للإمساك به

Ben şehri terkediyorum. Çünkü o kadın beni bir türlü yalnız bırakmıyor. Bana kafayı takmış durumda.
لأن , هذه المرأة لا تريد ان تتركني لشأني انها مهووسة بي , وتترصدني , لن تتوقف

Yoldaki rögar kapağına kafayı takmış durumda.
انه مهووس بشأن فتحة في وسط الشارع

kafayı takmış durumda. Ben koca aramıyorum.
انه مهووس بهذا الأمر انا لا ابحن عن رجل

Küçümsenmeye kafayı takmış durumda ve hata yapacak
إنه مهووس كونه مستهان به وإنه سوف يسقط

Booth insanların bunu neden yaptığına kafayı takmış durumda.
(بوث) مهووس بعرفة أسباب قيام الناس بالأمور نعم، ما..

Bu kadına kafayı takmış durumda.
أعني، إنّه مهووس بهذه المرأة.

Ve bu pizzacıya kafayı takmış durumda.
وهو مهووس بمكان البيتزا هذا

Fransız devrimine kafayı takmış durumda.
إنه مهووس بالثورة الفرنسية.

Joe Williams Donner'a kafayı takmış durumda, değil mi?
(جو وليامز) مهووس بـ(دونر)، صحيح؟

Evet, kafayı takmış durumda.
-نعم، فهو مهووس بهما -ماذا؟

- o bana kafayı takmış durumda Natalie.
-إنّه مهووس بي يا (ناتالي ).

Georgie babamın çişine kafayı takmış durumda.
جورجي) مهووس ببول أبي)

Billy McBride'da kafayı takmış durumda.
(هو مهووس بـ(بيلي مكريد

Bu periye kafayı takmış durumda, bu dişlere...
انحرف تماما انها مهووسة بهذا الخرافية و...

Sekse kafayı takmış durumda.
انها مهووسة بالجنس