Doğru mu? Nathaniel Kahn: Yaptıysa çok şanslı bir adamdır. | TED | نثانيال خان: إن كان ذلك صحيحا فهو رجل محظوظ جداً. |
Louis Kahn: Varlığımız gerçekte ne kadar rastlantısaldır ve ne kadar olayların tesiri altında kalır. | TED | لويس خان: كم هو عرضيٌ وجودنا و إلى أي درجة يتأثر بالعوامل والظروف المحيطة. |
NK: Evet. Hayır Louis Farrakhan değil, Louis Kahn. | TED | نثانيال خان: نعم. ليس لويس فاراخان، بل لويس خان. |
Coleridge's Kubla Kahn gibi bir yerin ortasında durmak istemezsiniz. | TED | لا تود التوقف في المنتصف مثل كوليردج كوبلا خان. |
Monique Kahn ve Jules Johnson'ın geçmişleri ile ilgili bir gelişme var mı? | Open Subtitles | أي تقدم في خلفية الملاك في مونيك خان وجولز جونسون؟ |
Diğer yandan, Monique Kahn, isterikmiş. | Open Subtitles | الآن مونيك خان من ناحية اخرى، في حالة هستيرية. |
Bugün Noel Kahn ile ne konuşuyordunuz? | Open Subtitles | أذا,عن ماذا كنتم أنت ونويل خان تتحدثون عنه اليوم? |
Üç sınavın cevaplarını çalmışsınız, Bay Kahn. | Open Subtitles | لقد سرقت أجوبه ثلاث أمتحانات نصفيه, مستر خان. |
Ee, Noel Kahn ve sen bugün ne konuşuyordunuz? | Open Subtitles | أذا.. عن ماذا كنت أنت ونويل خان تتكلمون؟ |
Görünen o ki Eric Kahn hala doğruluk mu cesaret mi oynuyor. | Open Subtitles | يبدو أن إيريك خان لا زال يلعب الحقيقه أو الجرأه |
Noel Kahn baloya kimi getirmiş bil? | Open Subtitles | حسناً، خبر عاجل احزرو من جلب معه نويل خان الي الحفلة؟ |
İçinde Noel Kahn olan hiçbir hikaye mutlu sonla bitmez. | Open Subtitles | ارأيتي، ليس هنالك قصة مع "نول خان" ينتهي بأمر جيد. |
Örneğin, Jennifer [Kahn] CRISPR adı verilen müthiş yeni bir biyoteknolojiyi açıklamak istediğinde şöyle dedi, "Sanki ilk defa DNA'yı düzenlemek için bir sözlük işlemciniz var. | TED | مثلا، عندما أرادت جنيفر خان شرح التكنولوجيا الحيوية الجديدة المذهلة المسمية CRISPR قالت "الأمر أشبه أن تمتلك للمرة الأولى معالج عالمي قادر على تعديل بنية DNA |
Louis Kahn'ın bahsettiği kazalar örneğin düzenbazlığın bir başka özelliğidir. | TED | هذه الصدف، التي تكلم عنها لويس خان عنها هي ميزة أخرى للمحتالين . |
Bayan Kahn konusunda ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني معرفة ما علي فعله مع السيدة "خان". |
JD, Bayan Kahn'ı cerrahiye göndermeye karar vermiş olsam da, kendi beceriksiz yöntemlerinle bana yardım etmeye çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | "جي دي" بالرغم من قراري بإرسال السيدة "خان" إلى الجراحة، أعرف بأنك كنت تساعدني بطريقتك الخاصة. |
Zor kararı vererek, en azından Bayan Kahn'a bir şans vermiş oldu. | Open Subtitles | وباختيارها الصعب، أعطت السيدة "خان" طلقة الصدق على الأقل. |
Bunu açıklamak zorundasınız, Bay Kahn. | Open Subtitles | يجب أن تشرح لنا هذا, مستر خان. |
Eve dönmeye hazırım. Yardıma ihtiyacınız var mı Bay Fitz? Yerinize oturabilirsiniz, Bay Kahn. | Open Subtitles | أنا أفعلها لاجلي أيضآ أنا مستعده للعوده الى المنزل " تحتاج للمساعده بهذا سيد "فيتز " يمكنك أن تجلس بمقعدك سيد "خان |
Lucian'dan beri. Bunu biliyorum Kahn. | Open Subtitles | (ولا حتى منذ أيام (لوسيان - أنا أعلم هذا يا كاهان - |
Mileena'nın Kitana'ya karşı beslediği nefrete rağmen Shao Kahn, yıllar önce başladığı işe son vermek için kız kardeşleri gönderdi. | Open Subtitles | بما أنّ (مالينا) قد نما لديها شعور بأنّ مُنافستها هيّ (كيتانا) أرسل (شاوكان) الشقيقتين لإنهاء ما بدأه مُنذ أعوام طويلة. |