"kahramanının" - Translation from Turkish to Arabic

• البطل
• بطلك
• بطله
• لبطل
• بطلكِ

Mr. Kruja, bir demokrasi kahramanının şirketinize müdür olmasına çok memnun oldu.
دكتور كرويا مسرور جداً بأن البطل الديمقراطي سيترأس شركتكم

Bu teoride hikayenin kahramanının, Aynı zamanda katil olduğunun Farkındasın, değil mi ?
أنت تُدرك أنّه في هذه النظرية، البطل بقصتك هو القاتل أيضاً.

Hayatımın kahramanının hikâyesi olmalı.
لابد أن أكون البطل في قصة حياتي

Eğer kahramanının 12 yaşında olduğunu öğrenseydin sen nasıl davranırdın?
عندما تكتشف أنّ بطلك طفل صغير، ماذا كنت ستفعل؟

Bu çok kötü, kahramanının önünde küçük düşmekten korkuyorsun.
من السيء أنك خائف أن أفوز عليك أمام بطلك

kahramanının yarası daha derinlerdeydi.
بأنّ إصابات بطله الحقيقية كَمنتْ في مكان أظلم

Sonra federaller, sekreter bile olsa kendi ofislerinde çalışan milis halk kahramanının annesine dokunamadığı için işten çıkarmış.
بعدها وبسبب أن الفدراليون ليس لديهم أم لبطل قومي تعمل في أحد مكاتبهم حتى كسكرتيرة

Ama babanı izlemek, kahramanının... gözlerinin önünden yok olmaya başlaması.
ولكن لانكِ تريدي ابوكِ بطلكِ .. ِ اذنبت فقط مباشره قبل عيونك ..

Ona, Amerikan kahramanının bir dönek olduğunu söyle.
... أخبريه بأنّ قصّة . البطل الأمريكي قد تحوّلت فجأة

Quahog, en büyük kahramanının heykeline tören düzenliyor.
لذكرى البطل الأعظم على الإطلاق

Kitabın kahramanının tek yaşama nedeni intikam almak.
سبب البطل الوحيد للعيش

BP sızıntısının süper kahramanının yerel balıkçının karsıyla yattığını
البطل الخارق لتسرب نفط شركة ،بي بي ) يضاجع زوجة صياد محلي)

Hayır, kahramanının havuzda Nijeryalılarla oynama sesini.
لا صوت بطلك يلعب في المسبح مع النيجيريين

kahramanının pasaklı biri olduğunu öğrenmek üzücü.
من المحبط جدّاً أن تكتشف أن بطلك شخص فوضوي.

kahramanının seni sevmesi ve sana kızını sikme iznini vermesi hayalin.
ذلك الحلم، أن بطلك يحبك و يدعَك تضاجع إبنته؟

Şunu demek istedim: Süper kahramanının çok güçlü olduğunu, uçabildiğini, kuyruklu yıldız kadar hızlı koştuğunu varsayalım, fakat süper kahramanın kişisel hayatını umursamadıkça yüzeysel bir hikâye okumuş olursunuz.
بذلك، أعني: حسنًا، نفترض أن بطلك قد يكون قويًا جدًا، أو قد يكون قادرًا على الطيران أو الجري بسرعة كمذنب، لكن ما لم تهتم بالحياة الشخصية لأبطالك الخارقين، أنت فقط تقرأ قصة سطحية.

kahramanının izinden gidiyor. Bu bir rahip yardımcısının ayini gibi bir şey.
إنَّهُ يتّبع خُطى بطله, الأمر شعائري, عمل المُساعد.

kahramanının ölümünü anıyor.
يشرف الذكرى السنوية لموت بطله

Benim için sorun değil ama Metro kahramanının o kadar reklamını yaptık.
لا مانع لدي، ولكننا روّجنا لبطل الأنفاق

Bilgin olsun, kahramanının ezik biri olduğu ortaya çıktı. Tekrar yollara düşecek.
اتضح بالنهاية أنّ بطلكِ كان فاشلاً سوف يعود إلى الترحال