"kahve içmek için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لشرب القهوة
        
    • لتناول القهوة
        
    • لاحتساء القهوة
        
    • فى مقهى
        
    • من أجل شرب القهوة
        
    • سأشرب معه القهوة
        
    Bir kahve içmek için küçük bir kafeye girdim ve Norman'ın arkada oturduğunu gördüm. Ama yalnız değildi. Open Subtitles توقّفت في هذا المقهى لشرب القهوة ورأيت نورمان جالساً في الخلف
    Arada kahve içmek için uğra. Open Subtitles لماذا لا تقوم بالمجيء لشرب القهوة أو ماشابه؟
    Haydi git. Haftaya kahve içmek için buluşuruz. Open Subtitles تفضل , سنلتقي الأسبوع المقبل لتناول القهوة
    Bir kere kahve içmek için buluştuk ama olmadı. Open Subtitles التقينا مرة واحدة لتناول القهوة ولم ببراعة.
    Kyle geçen hafta kahve içmek için beni dışarı çıkardı. Open Subtitles أخذني كايل لاحتساء القهوة الأسبوع الماضي
    Donna ile kahve içmek için buluşmuştuk. Open Subtitles لقد قابلت دونا مور فى مقهى
    Ertesi akşam Barney Nora'yla kahve içmek için buluştu. Open Subtitles في الليلة التالية قابل بارني نورآ من أجل شرب القهوة
    Eğer istersen kahve içmek için bir yerde durabiliriz. Open Subtitles يمكننا أن نتوقف لشرب القهوة بمكان ما إن أردتي هذا
    kahve içmek için buluşacaktık. Open Subtitles إعتقدتُ إننا المفروض أن نتقابل لشرب القهوة.
    Kesinlikle olmaz. kahve içmek için buluşabiliriz ama. - Akşam yemeği. Open Subtitles كلا, قطعا لا يمكننا نتقابل لشرب القهوة على ما اظن
    kahve içmek için güzel bir yer diye düşündüm. Open Subtitles جئت لانني اعتقدت انه سيكون مكاناً لطيفاً لشرب القهوة
    - kahve içmek için kalmak ister misin? Open Subtitles ألا تريد المكوث لشرب القهوة أو أيّ شيء ؟
    Ve yarın kahve içmek için buluşmak istiyor. Open Subtitles . . و أراد أن يقابلني لشرب القهوة غداً
    kahve içmek için bizimkilere uğradım ama dayanamadım. Open Subtitles -شكراً روبرت توقفت لتناول القهوة عند أبي وأمي لكنني لم أستطع تحمل أبي وأمي
    kahve içmek için buluşacağımızı söylemiştin. Open Subtitles لقد أخبرتني اننا سنتقابل لتناول القهوة
    Yarın kahve içmek için buluşma isteğimizi kabul etti. Open Subtitles وافق على لقائنا غدا صباحا لتناول القهوة
    Bak, ajandamda bir boşluk var. Seninle bir yerde, kahve içmek için buluşacağız, ama bana söz vermelisin... Open Subtitles اصغ، لديّ وقت فراغ، سألقاك في مكان ما لاحتساء القهوة..
    Bir kahve içmek için buluşmamız gerekiyordu, ama ben işi ticarete döktüm. Open Subtitles كان يفترض أن نلتقي لاحتساء القهوة, لكنني انشغلت بأمور مالية.
    Bir buçuk saat önce kahve içmek için oturmuşlardı. Open Subtitles يجلسون فى مقهى منذ نصف ساعة
    Halime, buraya kahve içmek için gelmedin değil mi? Open Subtitles حليمة ، أنت لم تأتيّ من أجل شرب القهوة .
    Herneyse, gitmeden önce bir arkadaşıma kahve içmek için buluşacağımızı söylemiştim. Open Subtitles قلت لصديق لى أننى سأشرب معه القهوة قبل رحيلى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more