Eğer Kajinek, senin de ateş ettiğini söyleseydi şimdi hapishanede çürüyecektin. | Open Subtitles | لو قال (كاجينك) بأنك أطلقت النار أيضاً لكنتَ متعفناً في السجن |
Vlesta Klempar' ın, Kajinek'in de ateş ettiğine dair yeminli ifadesi var. | Open Subtitles | (فلاستا كليمبر) أقسم على إن (كاجينك) كان يطلق النار من مكانٍ واحد |
Sanık Bay Kajinek, işlediği çifte cinayetten ötürü suçlu bulunmuştur. ve kasten adam öldürme suçundan, ömür boyu hapse mahkum edilmiştir. | Open Subtitles | المتهم السيد (كاجينك) مذنب في جريمتين قتل ومحاولة أغتيال, ويحكم عليه بالسجن المؤبد. |
Bu filmde, Jiri Kajinek'in gerçek hayat hikayesi anlatılmaktadır. | Open Subtitles | هذا الفلم مستوحى من قصة حقيقية عن (جي كاجينك). |
İfadesiyle, Kajinek'in bir çok suçtan daha, ceza almasını sağladı. | Open Subtitles | وشهادتهُ قد تدين (كاجينك) على جرائمه المتعددة |
Sence Kajinek'in çok büyük paralar için değil de, böyle ufak çıkarlar için, birilerini öldürmesi, biraz tuhaf değil mi? | Open Subtitles | ألا تعتقد بأن الأمر غريب (بأن (كاجينك) الذي يصرف الملايين -يقتل من أجل فكة؟ |
Ben yine Bay Kajinek'i görmek için, sizden izin istemeye geldim. | Open Subtitles | أتيتُ ثانيةً لكي أطلب منك رؤيت السيد ( كاجينك). |
Elbette verdik. Ama şu anda Bay Kajinek, revirde. | Open Subtitles | بالطبع, ولكن السيد (كاجينك) الآن في عنبر المرضى. |
Bundan derhal vazgeçiyorsun. Kajinek'i savunmak falan yok. | Open Subtitles | سوف ترفضين الأمر نحن لن ندافع عن (كاجينك) |
İnan bana söylediğim şeylerden son derece eminim. Kajinek'i savunmayacaksın. | Open Subtitles | صدقيني, أعلم عن ماذا أتحدث لن تدافعي عن (كاجينك). |
Ama Kajinek davası, bütün o olayların arasında, en karışık olanıdır. | Open Subtitles | وقضية (كاجينك) كانت من القضايا المليئة بالتناقضات. |
Ama Klempar, Kajinek hakkında yalan da söyleyebilirdi. | Open Subtitles | ولكن (كليمبر) يمكن أن يكذب حيال (كاجينك) أيضاً. |
Bay Kajinek'in, bir anlaşma önerdiğini biliyorum ama karşıdaki kişi, bunu kabul etmedi. | Open Subtitles | حسناً , أعرف بأن السيد (كاجينك) هذا عُرِضة عليهِ إتفاقية -ولكنه رفض أن يأخذها -أي نوع من الإتفاقيات؟ |
Bay Kajinek'in kaçmaması için, güvenlik önlemlerini arttırma kararı aldılar. | Open Subtitles | إجراءات إحترازية لعدم هروب السيد (كاجينك) |
Merhaba. Adım Pokonova. Bay Kajinek'in avukatıyım. | Open Subtitles | مرحباً , أنا أسمي (بوكوروفا) أنا محامية السيد (كاجينك) |
Kajinek de, beni cezalandırmak için çöpe atacağın, bir oyuncak değil. | Open Subtitles | و (كاجينك) ليست لعبة تستطيع أن تبعدُها عني وتعاقبني. |
Mahkemede görüşeceğiz! Kajinek, sizin kabusunuz olacak. | Open Subtitles | أراكَ في المحكمة و (كاجينك) سيكون كابوسكَ. |
Bay Kajinek'te, her normal vatandaş gibi, adil bir duruşmayı hak ediyor. | Open Subtitles | السيد (كاجينك) يستحق محاكمة منصفة حاله كحال أي مواطن. |
Mahkeme heyeti şu anda, sanık Jiri Kajinek'in dava dosyasının... yeniden açılıp açılmayacağını, görüşmek için toplanmış bulunmaktadır. | Open Subtitles | المحكمة سوف تستمع الآن إلى الأسباب لإعادة فتح قضية المتهم (كاجينك) |
Ona, Bay Kajinek'in asla cinayet mahallinde olmadığını, söylemişsin. | Open Subtitles | قلت له بأن السيد (كاجينك) لم يكن في مسرح الجريمة أبداً. |
Buraya iş için gelmediniz ama sanırım bu soru Kajinek davasıyla ilgili. | Open Subtitles | إن لم يخيب ضني فأنت تدخلين "بشكل غير رسمي" -في قضية ( كاجينت)؟ |