- Şuna bir bakayım, lütfen. Saygın hastam, son günlerde kakaonun yerine brendi koymayı alışkanlık edindi. | Open Subtitles | اٍن مريضى الناضج لن يستبدل الكاكاو بالبراندى |
Ver de, henüz etki alanı dışındayken şu kakaonun kalanını bitireyim. | Open Subtitles | دعنى أنهى الكاكاو بينما أكون خارج نطاق ولايتها |
kakaonun hamileler için yararlarını hiç bilmiyordum. | Open Subtitles | لم يكن لدي أي فكرة عن فوائد الكاكاو قبل الولادة |
Günümüzde Afrikalı kölelerin Güney Amerika'daki kakao tarlalarına gönderilmesi yerine, kakao üretimi, 2015 yılında dünyadaki kakaonun beşte ikisini sağlayan Fildişi Sahili üzerinden, Batı Afrika'ya kadar uzandı. | TED | الآن، بدلًا من نقل العبيد الأفارقة إلى مزارع الكاكاو في جنوب أمريكا تم نقل الإنتاج ذاته إلى غرب أفريقيا. حيث زوّد ساحل العاج العالم بحوالى 40% من إنتاج الشوكولاتة عام 2015. |
Baksana, ben gelmeden kakaonun hepsini içme, tamam mı? | Open Subtitles | ألن تشرب كل الكاكاو تحت ؟ |
Mayalar kakaonun bastırılmış istekleri ortaya çıkarmak için güç verdiğine ve kaderi değiştirdiğine inanırdı. | Open Subtitles | شعب "مايا" كانوا يعتقدون ...أن الكاكاو به قوى ...في إظهار المشاعر المكبوتة وفي كشف الأقدار |
Clint kakaonun bağımlılık yarattığını söylediğinde inanmamıştım. | Open Subtitles | حسناً، لم أصدق (كلينت) عندما قال أن الكاكاو |
kakaonun insanlara tüylü bir yılan tanrı tarafından bahşedilmiş kutsal bir yiyecek olduğuna inanıyorlardı. Bu tanrı Mayalar'da Kukulkan, Aztekler'de ise Quetzalcoatl idi. | TED | ظنّوا أن الكاكاو كان طعامًا من الجنة، ووهبه الإله ثعبان الريش إلى البشر المعروف باسم (كوكولكان) في حضارة (المايا) و(كيتزالكواتل) في حضارة إمبراطورية الآزتيك |
Herhangi bir fidanlıkta, ağaçların yüde 20'si ürünlerin yüzde 80'nini üretiyor, Mars ise gen dizilimine bakıyor, kakaonun gen dizilimini ortaya çıkarıyorlar. | TED | في جميع أنواع النباتات، 20 بالمئة من الأشجار تنتج 80 بالمئة من المحصول، لهذا مارس تبحث في الجينوم (الخريطة الجينية)، هم يعززون قوة الجينوم لنبتة الكاكاو. |