"kakasını" - Translation from Turkish to Arabic

• يتغوط
• تتغوط
• فضلات
• براز
• تغوط
• فضلاته
• قاذوراته
• حاجته
• بُرازَ
• تتغوّط
• برازه
• التغوط

Bu köpek birdenbire arka bacaklarını kaldırdı koşumların üzerine koydu ön ayaklarıyla koşarken oracıkta kakasını yaptı.
ثم انطلق ذلك الكلب من العدم ورفع ساقيه للأعلى وانطلق بأقصى سرعة وأخذ يتغوط وهو يركض بكفيه الأماميين

Bozukluk yutuyor ve kakasını donuna yapıyor.
هو يأكل القروش النقدية و يتغوط على ملابسه

Madison'ı klozete alıştırmaya çalışıyoruz ve ben orada olana kadar kakasını yapmayacak.
نحن نضع ماديسون على النونيه وهى لا تريد ان تتغوط الا اذا كنت معها

Sadece üniversiteden beri kimse arabamın içine kakasını yapmamıştı.
فقط أنه لا أحد وضع فضلات في سيارتي منذ الكلية.

Bir süre önce Çinli araştırmacılar, panda kakasını geri dönüştürerek kaliteli kağıt yapmaya karar verdi.
منذ مدة مجموعة، من الباحثين الصنيين قرروا أن يجربوا إستعمال براز الباندا لصناعة ورق من الجودة العالية.

Hayır, bu köpeğe Spaghettios adını verdim, ve az önce çantana kakasını yaptı.
لا , لقد اسميت ذلك الكلب سباجيتيوز و هو تغوط للتو في حقيبتك

Bu davaya katıldığım ilk zaman bu adama kakasını yaptırtmaya çalışıyordum.
عندما إنضممت في المرة الأولى فقط كنت أحاول أن أجعل هذا الشاب يتغوط

Ben de eve gidip bir laksativ* alacağına, çünkü kakasını düzgün yapamayacak kadar yaşlı olduğuna bahse girebilirim.
على ماذا تراهنين انه يجب عليه الذهاب للمنزل, ويأخد الملين لأنه كبير جدا على ان يتغوط بشكل طبيعي؟ -حسنا, هذه هي

Lord Tekir'in kakasını çikolata şeklinde yapmasını istiyorum.
أريد من لورد تنبنغتون أن يتغوط حلوى

Madison, Andy yanında dikilmediği sürece kakasını yapamıyor.
وماديسون لا تستطيع ان تتغوط الا واندى يقف بجانبها

Kedi kakasını yaptığında köpeğin ağzına mı gidiyor?
...عندما القطة تتغوط ماذا يخرج من فم الكلب؟

Ayrıca biraz köpek kakasını da onun oynadığı kum havuzuna gömdüm.
ووضعت أيضاً فضلات الكلب داخل ملعبه الرملي

Sırtlan kakasını deliğe sokmaya mı çalışıyorsun?
كنت تقوم بضرب فضلات حيوان الهايينا لكي تدخل بالحفرة؟

Köpeğimin kakasını almadığım diye niye ceza ödeyeyim ki?
انا اعنى لماذا ينبغي علي البحث لعدم التقاط براز كلبي؟

Milhouse, pislik dolu yerden köpek kakasını alıp suratıma sürmeyeceğim.
(ملهاوس) لن آخذ براز كلب كان على الأرض المتسخة ثم أضعه على وجهي

Yığının tepesine ulaştıklarında, çocuklardan biri şortunu indiriyor, çömeliyor ve kakasını yapıyordu.
وعند قمة الكومة ، خفض أحد الولدين سرواله ، جلس القرفصاء ، ثم تغوط.

Biliyor musun, oğlum dün altına kakasını yaptı. Şu an 4 yaşında.
أتعلم أن ابني قد تغوط في سرواله بالأمس انه في الرابعة من عمره

Kendi kakasını koklayıp bayılan bir maymun?
أو القرد الذي يشم فضلاته ويغمى عليه؟

Yeri gelmişken, neden Jim'in kakasını komşunun çimlerine yapıp yapmayacağına bakmıyoruz
بالحديث عن ذلك لماذا لا نذهب لنرى إذا كان جيم يفرغ قاذوراته على عشبه الجيران؟

kakasını istediği yere yapamadığı için son derece yararlı bir yasa tasarısını düşürüyor.
قام بالغاء قانون جيد لانه لا يتسنى له قضاء حاجته اين ما شاء

Kahverengi alarm! Arkadaşın kakası! Bir arkadaşın kakasını yedim!
الرمزُ البُنيّْ، بُرازُ صديق لقد أكلتُ بُرازَ صديقِ لتوى

Çıktığım kişi kakasını yapıyor.
تتغوّط.

Sanırım kurt, kendi kakasını yiyor.
اعتقد ان الذئب يأكل برازه

Sorunu, yatağına kakasını yapıyor olması.
بإمكانه التغوط على سريره، على قدر إهتمامي