Kafatası, omur ve kalça kemiği parçaları var. | Open Subtitles | جزء من جمجمة, قطعة غليظة من الفقرات قطعة من عظم الفخذ |
Üç tane kırık kaburgası ve kalça kemiği ve leğen kemiklerinde kırık var. | Open Subtitles | ثلاث أضلع مكسورين كسر عظم الفخذ والحوض. |
Kırık kalça kemiği. Tahta sargısı yaptık. | Open Subtitles | عظم الفخذ مكسور, لقد صنعنا له جبيرة |
83 yaşında kadın, kalça kemiği kırık ve çok büyük bir şekilde karamelli şeker dağıtma arzusu var. | Open Subtitles | و امرأه 83 سنه تعاني من كسر في عظمه الفخذ مع الميل لتسليم الحلوى. |
Ultrasona ve kalça kemiği filmine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج الى تقييم مركز مع التصوير فوق الصوتي للصدمة .و فيلم للكشف عن عظمه الفخذ |
Kalp şeklindeki kalça kemiği yapısı göğüs kafesi kıkırdağına, kemiğin uzanıyor olması | Open Subtitles | المدخل الحوضي له شكل القلب نتوءات عظمية طويلة حتى الأضلاع الغضروفية |
97 yılında kalça kemiği ameliyatı olmuş. | Open Subtitles | واجريت له جراحة عظم الفخذ في '97. |
- kalça kemiği parçası. | Open Subtitles | شظية من عظم الفخذ |
kalça kemiği param parça. | Open Subtitles | عظم الفخذ قد استحال شظايا |
kalça kemiği ve leğen kemiğinde bu kancanın sivri bölümüyle eşleşen ölümcül yaralar bulduk. | Open Subtitles | -هذا هو سلاح الجريمة طرف الخطّاف المُستدق مُتطابق إلى حدٍّ ما للإصابات القاتلة التي وجدناها على رأس عظم الفخذ وعظم الحوض |
Burada. Sağ kalça kemiği gibi gözüküyor. | Open Subtitles | ويبدو أن عظم الفخذ الأيمن |
- kalça kemiği parçalanmış. | Open Subtitles | -تحطّم في عظم الفخذ |
Leğen kuşağı ve kalça kemiği arasındaki bağlar yırtılmış, sanki bacakları birkaç kez çıkmış gibi. | Open Subtitles | هي تُحْصَلُ على الأربطةِ المُمَزَّقةِ بين زنَّارها الحوضي وعظم فخذها يُزيلانِ عظم، مثل سيقانِها كَانتْ الأوقات المتعدّدة المَخْلُوعة. |