"kalçasındaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • فخذ
        
    • فخذه
        
    • فخذها
        
    • وركها
        
    Kurbanın kalçasındaki yaradan aldığın kültürle işim bitti. Open Subtitles لقد إنتهيتُ من المنبت الذي مسحتِه من الجرح في فخذ الضحيّة -ما الذي وجدته؟
    Patronunun kalçasındaki tırmalamada tükürük bulduk. Open Subtitles وجدنا لعاباً في تمزّق فخذ رئيسكِ...
    Doktor, kalçasındaki yaranın öldürücü bir yara olmuş olması gerektiğini söyledi. Open Subtitles يقول الطبيب أن الجروح داخل فخذه كانت قاتلة
    Piyanoyu çalmadan önce dudaklarını ısırma şeklini, teninin yumuşaklığını, gözlerindeki sarılığı ve ... kalçasındaki bene bayılmıştı. Open Subtitles طريقةُ شدها لشفتها قبل لحظة العزف على البيانو نعومة جلدها الصفار في عينيها، الشامة على فخذها
    kalçasındaki ve sağ bacağındaki ağrıdan şikayet ediyordu. Open Subtitles إشتكت من ألم في فخذها وساقها السليمة
    Kan testi potasyum düşüklüğünü doğruladı. kalçasındaki his kaybını açıklıyor. Open Subtitles فحوصات الدم تؤكد مستوى البوتاسيوم المنخفض مما يفسّر انعدام الحسّ في وركها
    kalçasındaki hasar çok büyük. Hareket edemeyecek ve yatağa bağımlı kalacak. Open Subtitles إن أصيب وركها بضرر بالغ، وانتهي بها الأمر قعيدة وطريحة الفراش لبقية حياتها
    Oren'ın kalçasındaki etkilenmiş dokuyu alman gerekiyor. Open Subtitles قطع الأنسجة المعرضة للإشعاع في فخذ (اورين)
    Bu kalçasındaki kan birikmesini açıklayabilir. Open Subtitles أوه , ذلك سيفسر تجمع الدماء في فخذها
    Caitlin'in psikolojisi kalçasındaki izlerin ve kardeşinin söylediği şu tırmalamaların sorumlusu olabilir. Open Subtitles حالة (كيتلين) النفسية هي المسؤولة عن العلامات التي على فخذها والخدوش التي يتحدث عنها أخوها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more