"kalçasından" - Translation from Turkish to Arabic

    • فخذه
        
    • الفخذ
        
    • حوضه
        
    • ورك
        
    • وفخذيها
        
    Hemen harekete geçti ve çatışma sırasında el bombasıyla kalçasından ve sağ elinden ağır biçimde yaralandı. Open Subtitles لقد قام بشن حرب عنيفة على الفور حيث قنبلة يدوية أنتجت عن جرح غائر في يده اليمني و مزقت فخذه
    Vurulduğu gece, kolundan iki 38'lik mermi kalçasından da diğer iki mermiyi çıkardım. Open Subtitles الليلة التى تم اطلاق النر عليه سحبت طلقتان من ذراعه و طلقتين من فخذه
    Ben kızgınım. Kardeşim kalçasından vuruldu. Bu ciddi derecede korkunç, ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi Open Subtitles أطلق النار على أخي في الفخذ,هذا مروع قريب من خطير إذا فهمت ما أعنيه
    Her Spartalı, kalkanıyla, sol tarafındaki savaşçıyı kalçasından ensesine kadar korur. Open Subtitles كلّ سبارطي يحمي الرجل عن يساره من الفخذ حتى الرقبة بواسطة درعه
    Evet, ama kalçasından kaldırırsak, sırtı kamburlaşacak. Open Subtitles نعم ، ولكن لو رفعتيه هنا من حوضه سيتقوس ظهره
    Size burda göstereceğim şey, bir hastanın kalçasından alınan kök hücreler. TED وما سأريه لكم هنا هي استئصال خلايا جذعية من مفصل ورك مريض
    Dudaklarından, yanaklarından, kalçasından, saçlarından, serviksten olay olurken giydiği iç çamaşırından, kadının üzerindeki bulunan yabancı kıllardan ve son zamanlarda kullandıkları taraklardan alınan örnekler. Open Subtitles من شفتيها وخديها وفخذيها وشعرها، ومن عنق الرحم والملابس الداخلية التي كانت ترتديها وأية آثار من الرجل وجدوها في جسدها
    Kanamayı durdurmak için kalçasından bağlamalısın. Open Subtitles يجب أن تربط هذا على فخذه لتوقف النزيف
    kalçasından bir parça koparıp bir testisini yaralamış. Open Subtitles أخذ كتلة من فخذه و قطع خصيته
    kalçasından çıkardım. Open Subtitles أخرجت تلك من فخذه
    Dunne kalçasından mermiyle yaralanmıştı. Open Subtitles ضن هذا اصيب برصاصة في فخذه
    Bir baksana, Torres. 15 yaşında kalçasından vurulmuş. Open Subtitles الفخذ في ناريّ بطلق ومصابة سنة, 15 عمرها
    Sağ kalçasından kurşun yemiş. Open Subtitles رصاصة في الفخذ الأيمن.
    Prusya mavisini sabaha gönderebilirlermiş. Oren, radyasyona kalçasından maruz kalmış. Open Subtitles تعرض (اورين) للإشعاع في حوضه سيموت بحلول الصباح
    Stan, kalçasından rahatsızdır. Open Subtitles عنده مرض ورك إنحلالي.
    Peterson kalçasından istiyorum. Open Subtitles أحتاج ورك "بيترسون".
    Sırt ve kalçasından feci darbeler almıştı. Open Subtitles "متعرضة للضرب بقوة على ظهرها وفخذيها".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more