| Kemikte, kurbanın yakın menzilden vurulduğunu gösteren, barut kalıntısı var. | Open Subtitles | هناك بقايا مسحوق على العظم تشير إلى أن الضحية قد أُطلق النار عليها من مسافةٍ قريبة |
| - Fazla bir şey görmedim ama görünüşe bakılırsa yalnızca tavan penceresinin kalıntısı var, bir de adamın ekranının kalıntısı. | Open Subtitles | هذه ليست الإ نظرة أولية بالتأكيد ولكن يبدو أن هناك بقايا من الكوة و الجريدة فقط |
| Üzerinde barut kalıntısı var. | Open Subtitles | هناك بقايا بارود عليه |
| Silah Graff'ın. Eldivende barut kalıntısı var. | Open Subtitles | لقد كان سلاح (غراف) و كان هناك بقايا بارود في قفازه |