Bunu yaşadım. O öfkeli kalabalıkları atlattım. | TED | مررت بهذه التجربة ، مررت بتجربة رؤية الحشود الغاضبة. |
Hayır, "Çin'in, yüzü olmayan kalabalıkları" bölümünü okumadım. | Open Subtitles | كلا، كلا. لم أقرأ المقالة عن الحشود الصينية القاسية |
kalabalıkları, parlak ışıkları, ani sesleri ve güçlü kokuları sevmem. | Open Subtitles | لا أحب الحشود والأضواء والضجة المفاجئة والروائح النفاثة |
Kendisi, kralımız olduğunu iddia ediyor ve kalabalıkları isyan etmeye teşvik ediyor. | Open Subtitles | إنه يدعي بكونه ملكنا. كما أنه يُحمسُ الحشود على التمرد. |
Güzel, çünkü bu ekipmanlar kalabalıkları etrafına topluyor. | Open Subtitles | جيد، لأن هذه الاشياء تميل إلى اجتذاب الحشود |
Yetkililer kalabalıkları kontrol etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | تحاول السلطات أن تحد من الحشود |
kalabalıkları hor görürüm. | Open Subtitles | انا احتقر الحشود. |
kalabalıkları kontrol ederdik. | Open Subtitles | ندير الحشود |
Ve kalabalıkları seviyor. | Open Subtitles | وهو يحب الحشود |