| Burada kalacak başka biri çıkar mı hiç? | Open Subtitles | تفتكر انهم ممكن أن يجدوا أي شخص آخر للبقاء هنا؟ |
| Eğer yetmiyorsa, kalacak başka bir yer bul. | Open Subtitles | هــذا كــل شيئ، [ شان ]، إذا كــان ذلك غير كافيا إبحث عن مكــان آخر للبقاء فيه |
| kalacak başka yer bulun. | Open Subtitles | واعثرا على مكان آخر للبقاء فيه. |
| Ben eve dönmeden o panjuru tamir etmeni istiyorum, yoksa kalacak başka bir yer ararsın. | Open Subtitles | وتعود إلى المنزل وتصلح المصراع قبل أن أعود إلى المنزل وإلّا عليك إيجاد مكان آخر للعيش فيه |
| Bu da demek oluyor ki, ...en az üç haftalığına kendisine, ...kalacak başka bir yer ayarlayacak. | Open Subtitles | مما يعني أنه سيضطر لإيجاد منزل آخر للعيش فيه على الأقل في الثلاث أشهر القادمة |
| kalacak başka bir yer istiyorum. | Open Subtitles | انا فقط أحتاج لمكان آخر للعيش. |
| Ama artık buradayım ve kalacak başka bir yer bulacağız. | Open Subtitles | ولكنني هنا الآن وسنجد مكاناً آخر للبقاء |
| - kalacak başka bir yerim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي مكان آخر للبقاء به |
| Robin'e, kalacak başka bir yer bulmasını söylemeyi düşünebilirsin. | Open Subtitles | ولكن ربما عليكِ التفكير في أن تطلبي من "روبن" البحث عن مكان آخر للعيش به |
| Belki de sana kalacak başka bir yer daha az dikkat dağıtacak bir yer bulmak için üniversiteyle konuşmalıyım. | Open Subtitles | ربما ينبغي أن أتحدث الى جامعة... تجد لك مكان آخر للعيش في مكان ما مع أقل الانحرافات |