Bak, sırf sen yalnız kalmak istemiyorsun diye Seattle'da kalacak değilim. | Open Subtitles | اسمعي، لن أبقى في "سياتل" فقط لأنكِ لا تريدين الشعور بالوحدة. |
Her neyse, burada uzun süre kalacak değilim. | Open Subtitles | على كل حال .. لن أبقى هنا لفترة طويلة |
Ben de burada kalacak değilim! | Open Subtitles | أنا لن أبقى هنا |
Bir kahve için kalacak değilim. | Open Subtitles | لن أبقى لأجل كوب قهوة واحد |
Sırf Bayan Taylor evlendi diye evde kalacak değilim. | Open Subtitles | إنني لن ابقى في داخل فقط لأن الآنسة تايلور تزوجت |
Boğazlanmak için burada kalacak değilim. | Open Subtitles | لن ابقى هنا لاتعرض للذبح |
- Hayır, çok kalacak değilim. | Open Subtitles | - لا, لن أبقى أكثر - |
- Hayır, çok kalacak değilim. | Open Subtitles | - لا, لن أبقى أكثر - |
- Hayır, çok kalacak değilim. | Open Subtitles | - لا, لن أبقى أكثر - |
Burda kalacak değilim | Open Subtitles | . لن أبقى هنا ! |