"kalamayacağım" - Translation from Turkish to Arabic

    • يمكنني البقاء
        
    • أستطيع البقاء
        
    • البَقاء
        
    • استطيع البقاء
        
    • يمكننى البقاء
        
    • لايمكنني البقاء
        
    kalamayacağım, Françoise'in bana ihtiyacı var. Open Subtitles ادوار , لا يمكنني البقاء فرنسوا بحاجةٍ لي
    kalamayacağım ama uğramak için başka zamanım olmayacak. Open Subtitles لا يمكنني البقاء لكن لم أرد أن يمر يوم آخر
    Bunu yapman çok hoş ama yemeğe kalamayacağım. Open Subtitles لا تقلقي بشأنه. أقدّر حقًا فعلك لهذا، لكن في الحقيقة لا يمكنني البقاء للعشاء.
    Kahve için sağol, ama fazla kalamayacağım. Open Subtitles لا أستطيع البقاء لتناول فنجان من القهوة على أي حال.
    Daha fazla kalamayacağım. Yarın gidiyorum. Open Subtitles ولكنناسنرحلغداً،إننى لا أستطيع البقاء أكثر من هذا
    Çok hoş ama kalamayacağım. Open Subtitles أوه، هذا حلوُّ جداً، لَكنِّي لا أَستطيعُ البَقاء.
    Daha fazla uyanık kalamayacağım. Open Subtitles لا استطيع البقاء مستيقظا أي أكثر من ذلك.
    Çok fazla kalamayacağım. Sevgilimle web cam randevum var. Open Subtitles لا يمكنني البقاء طويلاً لديّ موعد مع صديقتي على كاميرا الويب
    Maalesef, fazla kalamayacağım. Ama TV'deki program için aksesuarlarla nasıl tamamlayacağını görmeyi... - ...merakla bekliyorum. Open Subtitles إذاً, لسوء الحظ, لا يمكنني البقاء لكني أتطلّع لرؤية كيف هي الاكسسوارات التي ارتديتها معه لظهوركِ لأول مرة على التلفاز
    Baylar ve bayanlar, çok fazla kalamayacağım. Open Subtitles آنساتي .. سادتي . أنا لا يمكنني البقاء طويلاً.
    Tek bildiğim uzun süre burada kalamayacağım. Open Subtitles كل ما أعرفهُ أني لا يمكنني البقاء هنا ليس لفترةٍ طويلة
    Bir dakikadan fazla kalamayacağım. Nöbetteyim bu gece. Open Subtitles لا يمكنني البقاء لكن عندي دقيقة في منتصف مناوبتي
    Tabii, gezin biraz. Ne yazık ki ben fazla kalamayacağım. - Çıkmak üzereydim. Open Subtitles بالتأكيد، أنظروا حولك لا يمكنني البقاء أنا متأسف
    Zaten çok kalamayacağım. Open Subtitles لا يمكنني البقاء طويلاً بأي حال
    Uzun kalamayacağım, ama sizi görmek zorundaydım. Open Subtitles لا يمكنني البقاء طويلا، كان عليّ رؤيتك
    Üzgünüm, millet. kalamayacağım. Open Subtitles آسف يارفاق لا يمكنني البقاء للمساعدة
    Çok kalamayacağım. Sadece iyi olup olmadığına bakmak istedim. Open Subtitles لا أستطيع البقاء طويلاً لقد جئت فقط للاطمئنان عليك
    kalamayacağım. Sizin güveç kabını getirdim. Open Subtitles لا أستطيع البقاء أتيت لأرجع وعائك المقاوم للحرارة
    Bu evi ne kadar almayı istesem de burada daha fazla kalamayacağım. Open Subtitles لكن بقدر ما أريد أن أعيش في هذا المنزل المذهل لا أستطيع البقاء هنا في الوقت الراهن
    Gecenizi berbat etmek istemem. Ama bu durumda daha fazla kalamayacağım. Open Subtitles أنا لا أَقْصدُ تَخريب مسائكَ، لَكنِّي لا أَستطيعُ البَقاء.
    Üzgünüm, uzun kalamayacağım. Dr.Dil ile karşılaşmak istemiyorum. Open Subtitles اسفه لا استطيع البقاء طويلا لا اريد مقابله طبيب اللسان
    - kalamayacağım. Bu gece çalışmalıyım. Open Subtitles لا يمكننى البقاء يجب أن أعمل ليلا
    Çok kalamayacağım. Sadece iyi olup olmadığına bakmak istedim. Open Subtitles أنا حقاً لايمكنني البقاء طويلاً فقط أردت أن أطمئن عليك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more