Masada sadece bir oyuncu kalana kadar oyun devam edecek. | Open Subtitles | سوف تستمرون باللعب حتى يتبقى لاعب واحد فقط |
Elimizde altışar kart kalana kadar çekmemize izin verecek. | Open Subtitles | ها يجعلنا نسحب حتى يصبح لدينا 6 كروت |
Bekledim, bekledim ve bir yumurtam kalana kadar bekledim. | Open Subtitles | وانتظرت وانتظرت وانتظرت حتى بقيت دي بيضة واحدة. |
Bir kıskançlık cinayetiydi ve o kadın serbest kalana kadar rahat etmeyeceğim! | Open Subtitles | جريمة بسبب العاطفة,وأنا لن أرتاح حتى تكون تلك المرأة حرة |
Ben hamile kalana kadar yasak meyveye dokunmak yok. | Open Subtitles | ممنوع لمس المنطقة المحرمة حتى أصبح حاملاً |
Ah, o hamile kalana kadar benim hastamdı. | Open Subtitles | لقد كانت مريضتي حتى أصبحت حامل |
Bu savaşçılar, gemiler boyunca sadece bir grup ayakta kalana kadar onlara binip, savaşıp, boğulup, düşmanlarını saf dışı bırakarak çekişirlerdi. | TED | كان هؤلاء المحاربون يتبارزون عبر السفن: الصعود على سطحها والقتال والغرق وإضعاف أعدائهم حتى يبقى فصيل واحد صامد. |
Her kabileden bir savaşçı dövüşecek. Sadece bir tanesi kalana kadar | Open Subtitles | محارب من قبيلة يتقاتل حتى يتبقى واحد فقط |
Ama ben derim ki bırakalım da sadece Tharklar kalana kadar kırmızı adamlar birbirini öldürsün. | Open Subtitles | لكني أقول، لندعهم يتقاتلون حتى يتبقى (الثارك) وحسب |
Tek kişi kalana kadar, sadece bir kişi. | Open Subtitles | حتى يتبقى واحدا فقط واحدا فقط |
Elimizde altışar kart kalana kadar çekmemize izin verecek. | Open Subtitles | ها يجعلنا نسحب حتى يصبح لدينا 6 كروت |
Ta ki hiçbir şeyi olmadan yapayalnız kalana kadar. | Open Subtitles | حتى يصبح وحيداً بلا أي شيء |
Ta ki tek biri kalana kadar. | Open Subtitles | حتى بقيت واحدة فقط, ليجعلها هذا |
Ben yalnız başıma kalana kadar. | Open Subtitles | حتى بقيت أنا وحدي |
Ya da yalnız kalana kadar bekleyebilirdi. | Open Subtitles | أو ربّما الإنتظار حتى تكون لوحدها |
Benimle deniz fenerinde bir başına kalana kadar bekle. | Open Subtitles | أنتظر حتى تكون عالق فى منارة معى |
Bomboş kalana kadar içimdeki her şeyi kaybetmek. | Open Subtitles | إذ أنني أخسر ما بداخلي حتى أصبح فارغاً |
Yalnız kalana kadar bekliyorum, adamı yakalıyorum ve onu da idam ediyorum. | Open Subtitles | و لذا أنتظرت حتى أصبح وحيداَ ثم أنقضضت عليه... ثم قمت بأعدامه هو الآخر |
Yalnız kalana kadar bekledi. | Open Subtitles | إذن ، إنتظرها هناك حتى أصبحت بمفردها |
Hamile kalana kadar. | Open Subtitles | حتى أصبحت حاملة بطفلة |
Tek bir kişi kalana kadar, savaşmamız lazım. | Open Subtitles | نحن يجب أَن نحارب حتى يبقى واحد فقط أنت آمن فقط على الأرضِ المقدسة |