"kalbimdeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • قلبي
        
    • قلبى
        
    • بقلبي
        
    • بقلبى
        
    Kalbimdeki bu intikamla zaman göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Open Subtitles مع رغبة الثأر التي في قلبي مرّ العقد كطرفة عين
    Kalbimdeki bombadan bile kurtuldum. Open Subtitles تـخلصوا حتي مـن القُنبلة التي كانت في قلبي.
    Çünkü biliyorum ki Kalbimdeki gerçek aşkım sensin. Open Subtitles لأني أعرف في قلبي بأنك الوحيد بالنسبة لي
    Korkunu hissediyorum. Bana sanki Kalbimdeki radyoya yayın yaparcasına geliyor. Open Subtitles أشعر بخوفك، إنه يدخل مثل التشوش فى راديو قلبى.
    Kalbimdeki bu yara ile nasıl yaşayacağım? Open Subtitles ما سأفعله هو أن أكتم الأمر في قلبى لقد كان في قلبى منذ 11 سبتمبر
    Tanrım, sen acımı ve üzüntülerimi bilirsin Kalbimdeki korkuyu anlarsın. Open Subtitles إلهي، أنت عليم بألمي وضيقي وتفهم الخوف القابع بقلبي
    Ve ona herşeyi anlattım, Kalbimdeki sırları bile. Open Subtitles لكي أخبره بكل شيء وبكل ما في قلبي من ألم وحزن
    Korkunu hissediyorum. Kalbimdeki radyoda parazit yaratıyor. Open Subtitles أشعر بخوفك ، إنه يدخل مثل التشوش في راديو قلبي
    "Aşkım bir delilikte olsa, Kalbimdeki acıyı dindiriyor. Open Subtitles بالرغم من جنون حبي الا ان عقلي يخفف ألم قلبي
    Bir tanem,Kalbimdeki sızı dinmiyor alem dalga geçiyor Open Subtitles وحدتي والألم في قلبي لم يتوقف أبداً العالم كله يشير لنا بسخرية
    Tadını alabiliyorum. Ama ben... Sadece aklımda ya da Kalbimdeki bir şey olmadığını bilmek istiyorum. Open Subtitles أريد فقط أن أعرف أنه ليس مجرد شيء في رأسي أو في قلبي.
    Ama ben... sadece aklımda ya da Kalbimdeki birşey olmadığını bilmek istiyorum. Open Subtitles لكني فقط أريد أن أعرف أنه ليس مجرد شيئ في عقلي أو في قلبي
    Tüm bu kargaşa için özürlerimi kabul edin. Kalbimdeki işkenceyi bir görebilseniz. Open Subtitles إسمحي لي أن أبيـِّنَ لكِ مدى أسفي لكلِّ ما حدث تواً، أترين كيف قلبي يخفق بشدة ؟
    ne zaman elimde bu kurdeleyi tutsam... Kalbimdeki karanlığı görürüm. Open Subtitles عندما أمسك هذا الشريط في يدّي كلّ ما أراه في قلبي سواد
    Kalbimdeki striptiz kulübünün şampanya odasını açan anahtar sendeydi. Open Subtitles في نادي التعري الموجود في قلبي أنت تملك مفتاح الغرفة المميزة
    Kalbimdeki kasırga yüzünden, her şey birbirine karıştı. Open Subtitles بسبب الإعصار الذي في قلبي كل شيء تحول إلى فوضى عارمة
    Min Sook, sen Kalbimdeki boşluğu dolduran aşk kahvemsin. Open Subtitles لقد ملئتي الفراغ الذي في قلبي يا مين سوك مع قهوة الحب.
    Öteki hayatıma Kalbimdeki yalanlarla gidemem. Open Subtitles لا أسنطيع الذهاب إلى الحياة الأخرى . بالأكاذيب فى قلبى
    Evden dışarıya adım atmaya korkuyordum Kalbimdeki o derin korku yüzünden. Open Subtitles انا كنت مرعوبه من الخروج من المنزل بسبب الخوف العميق فى قلبى
    Bu birisi, Kalbimdeki hançeri yavaşça çekip çıkardı. Open Subtitles ذلك الشخص سحب بلطف الخنجر من قلبى
    Kalbimdeki yerin hep aynı. Open Subtitles {\1cHFFFFFF\3cH03698b\a6}مازلتي في نفس المكان بقلبي
    Kalbimdeki ilk kişi sensin ve bunu hiçbir şey değiştiremez. Open Subtitles أنت الأول بقلبى ولا شيء سيغير ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more