| Burada kaldığınız için başınız belaya girmiyor mu? | Open Subtitles | يا رفاق ألا تتعرضون للمتاعب لبقائكم هنا؟ |
| Pekâlâ arkadaşlar, geç vakte kadar kaldığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | حسناً ياشباب شكراً لبقائكم في العمل |
| Onunla kaldığınız için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا لبقائكم معها. |
| - Bayan Lockhart benimle kaldığınız için teşekkür ederim ama bir yetişkinmişim gibi benimle konuşmanızı istiyorum. | Open Subtitles | قريبا شكرا على بقائك معي لكن احتاجك ان تحادثيني على انني رجل راشد |
| Teşekkürler, Bay Blake, bu diğer filme kaldığınız için. | Open Subtitles | شكرًا لك. شكرًا لك يا سيد (بليك) على على بقائك للفيلم الآخر |
| Bizimle kaldığınız için teşekkür ederim, millet. | Open Subtitles | شكرًا على بقائك معنا (كوديتس) |
| kaldığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لبقائكم. |