"kalitesiz" - Translation from Turkish to Arabic

    • الرخيصة
        
    • رديئة
        
    • الرديء
        
    • ردئ
        
    • رديء
        
    • النوع الفاخر
        
    kalitesiz çiçeklerin odanın enerjisini sömürmesini istemem. Open Subtitles انا اهتم .. لا اريد لهذه الزهور الرخيصة ان تمتص الطاقة من الغرفة
    Bak, kalitesiz mallarımızdan istemiyorsan, neden siktir olup gitmiyorsun. Open Subtitles اسمعي ، إذا كنت لا تريدين أياً من منتجاتنا الرخيصة لماذا لا تخرجين من هنا ؟ لقد أغلقنا المكان
    Eğer bayanın yumurtaları yaşından ya da toksitlere maruz kaldığından dolayı kalitesiz ise veya kanserden dolayı çıkarıldıysa donör yumurtalar belki işe yarayabilir. TED إذا كانت بويضات المرأة ذات نوعية رديئة بسبب العمر أو تأثيرات سمية أو أُزيلت بسبب سرطان، يمكن استخدام بويضات متبرع بها.
    Beş numaradan kalitesiz altın çıkıyor, sanırım tükeniyor. Open Subtitles نحن نستخرج خامة رديئة من رقم خمسة وتبد أنه سينضب
    Yani, sadece burada yapılan bütün hizmetler hep kalitesiz mi? Open Subtitles أعني, أي نوع من الغطاء الرديء للعمليات التي تديرها هنا ؟
    Başarısızca yapılmış, kalitesiz. Senden daha iyisini beklerdim Ian. Open Subtitles القالب ضعيف والصنع ردئ توقعت منك عمل أفضل يا إيان
    kalitesiz viski ve iskambil için kapışırlar ama mataralarındaki son damlayı paylaşırlar. Open Subtitles مشاجرة على بطاقات أو ويسكي رديء لكنهم يشتركون لآخر قطرة في المقاصف
    kalitesiz metalden yapılmış okul otobüsleri işte. Open Subtitles إنها حافلات المدرسة الرخيصة ومعدنها الخفيف
    Bu kalitesiz şeyleri kim alır ki? Open Subtitles من سيشتري تلك الأشياء الرخيصة ؟
    Arnold Rothstein onlara Joe Masseria gibi olmamayı insanlara kalitesiz içki satmamayı öğretti. Open Subtitles لقد علمهُم ( أرونلد روثستين ) ألا يكونوا مثل ( جو مازاريا ) ويبيعوا الخمور الرخيصة
    Arnold Rothstein onlara Joe Masseria gibi olmamayı insanlara kalitesiz içki satmamayı öğretti. Open Subtitles لقد علمهُم ( أرونلد روثستين ) ألا يكونوا مثل ( جو مازاريا ) ويبيعوا الخمور الرخيصة
    Sen sadece kalan son günlerimizi kalitesiz ürünlerle harcamamız için uğraşıyorsun. Open Subtitles أنت تجعليننا نستعمل منتجات رديئة في آخر أيامنا.
    Hayır sadece kalitesiz sütyen. Open Subtitles ــ هل أنتِ مريضة؟ ــ لا، إنّها مجرّد صدريّة رديئة
    kalitesiz mala bir sterlin verdin ama. Open Subtitles لقد أعطيت باونداً كاملاً لكيس ذو نوعية رديئة
    Benim Fred'im bu kalitesiz şeyi istemiyor. Open Subtitles فريدي لا يريد هذا الشيء الرديء
    Bu kalitesiz çekirdek toptancısını Kolombiya'da buldun. Open Subtitles وجدت هذا الممون لهذا البن الرديء و الرخيص في (كولومبيا)
    Tekrar ediyorum Dedektif Kennex, DRN'iniz kalitesiz. Open Subtitles المحقق "كينيكس" مرة آخري الـ "دى أر إن" خاصتك ردئ -قدرته الحاسوبية 18 مليار تيرا هيرتز أقل من قدرتي
    Bu biraz kalitesiz değil mi, sence de? Open Subtitles أليس هذا ردئ المستوي؟
    Ve belki de arabalı açık hava sinemasında kalitesiz bir şiddet filmi izlemişti. Open Subtitles لابد انة تقمص شخصية من فيلم رديء حيث قطع الرقاب وهذة الأمور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more