"kalkmış" - Translation from Turkish to Arabic

    • نهض
        
    • أقلعت
        
    • منتصب
        
    • انتصب
        
    • مرفوع
        
    • ما إستيقظَ
        
    • ما استيقظ
        
    • على قدميه
        
    • كنتي تستيقظ
        
    • إستيقظ في
        
    • أزيح
        
    • أقل للأشخاص وهم لا
        
    • انزاح
        
    • اُزيح عن
        
    • حتى و أنا في
        
    -Birisi kesinlikle erken kalkmış. -Clark, Tüm gece ayakta mıydın? Open Subtitles نهض أحدهم مبكراً - كلارك هل سهرت طيلة الليل؟
    Ama yakıt bilgilerine göre uçak sadece 300 millik yakıtla kalkmış. Open Subtitles وفقًالسجلالوقودهنا .. أقلعت الطائرة وفي خزانها وقود لـ 300 ميل فقط
    Şimdi tamamen kalkmış olacak. Open Subtitles أنا سيصبح منتصب تماما هنا في دقيقة واحدة.
    (Şempanze ses çıkarıyor) Tüm tüyleri kalkmış durumda ve kendini gösteriyor. TED (صوت صراخ الشمبانزي) كل شعره انتصب وهو يتباهى.
    - Ballard, Fremont, Üniversite-- - Hangilerinin kalkmış olduğunu bulun. Open Subtitles بالارد، فريمونت، الجامعة ولكن أعرف لى أيهما مرفوع الآن
    Vay, Antonius da kalkmış erken erken bütün gece cümbüş ettiği hâlde. Open Subtitles انظروا. ها هو (أنتوني) نهض مبكراً بعد أن قضى الليل ساهراً
    Hey! Zombi öğleden önce kalkmış. Open Subtitles لقد نهض الحيّ الميت
    Ya da mezardan kalkmış Open Subtitles أو أنّه نهض من القبر
    Salgın başladıktan üç gün sonra, bir uçak Salt Lake City'den kalkmış. Open Subtitles "(أقلعت الطائرة من مدينة "(سالت لايك بعد 3 أيام من اكتشاف الوباء
    Andrew'un uçağı şimdi kalkmış. Open Subtitles لقد أقلعت طائرة أندرو
    Uçak 9 Ocak 2011'de Manila'dan kalkmış. Open Subtitles (حسناً، أقلعت هذه الطائرة من (مانيلا في التاسع من (يناير)، 2011
    kalkmış! Brennan'ınki kalkmış. Open Subtitles أنتصب قضيبه لقد أنتصب "برينان " أصبح قضيبهُ منتصب
    Baksırın arasından çıkmış, tamamen kalkmış. Open Subtitles من خلال الملابس الداخلية منتصب بالكامل
    kalkmış gene. Open Subtitles لقد انتصب ثانيةً.
    Deri kalkmış, ama kan toplanması ya da tahriş yok. Open Subtitles الجلد مرفوع .. و لكن ليس هناك تجمع للدم أو تهيج
    Sanırım birileri yanlış tarafından kalkmış. Open Subtitles شخص ما إستيقظَ على الجانبِ الخاطئِ اليوم.
    Vay. Bugün birileri yatağın tersinden kalkmış. Open Subtitles شخص ما استيقظ على الجانب الخاطىء من السرير اليوم
    Koca bebek, kalkmış ağlıyor. Open Subtitles إنه يبكي لأن احدى بجاماته لم تركب على قدميه
    Neden gelinim bu saatte kalkmış? Open Subtitles بخير ، بخير ما الذي جعل كنتي تستيقظ في تلك الساعة؟
    - Birisi yatağın ters tarafından kalkmış. Open Subtitles شخص ما إستيقظ في الجانب البعيد من السرير
    Daha çok rahatlarım sanmıştım... üzerimden büyük bir yük kalkmış gibi. Open Subtitles اعتقدت أنني سأكون أكثر تحرراً، كما لو أن عبءً كبيراً قد أزيح
    Tanımadıkları insanların tanı koyamadıkları hastalıklarını iyileştirmek için hakkında bilgileri olmadığı ilaçlar yazan bir oda dolusu profesyonel doktor kalkmış bana sahtekar diyor. Open Subtitles غرفة مليئة بالمحترفين الذين يصفون الأدوية التي يعرفون القليل عنها لعلاج الأمراض التي يعرفونها بإهتمام أقل للأشخاص وهم لا يعرفون شيئاً عنها ويدعونني بالمحتال
    Yani bir süredir buradayım ama üstümden bir ton yük kalkmış gibi hissediyorum. Open Subtitles ،أعني، أعرف بأنني عالقة هنا لفترة لكنني أشعر بأنه قد انزاح عنّي 1000 باوند من الهَمّ
    Sanki yüreğimdeki büyük baskı kalkmış gibi. Open Subtitles أشعر وكأن حِمل ثقيل قد اُزيح عن كاهلي.
    Uykumun ortasında kalkmış olmama rağmen, başka bir klasik şakamı daha yutturmayı başardım. Open Subtitles حتى و أنا في حالة النعاس الشديد تمكنت من إيقاعك ضحية لإحدى مقالبي القديمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more