"kallie" - Translation from Turkish to Arabic

    • كالى
        
    • كالي
        
    Bazı çocukların böyle şeyleri yaptığını biliyorum ama Kallie yapmaz. Open Subtitles اعرف بعد الفتيات قد يفعلوا اشياء كهذا ولكن... ليس كالى
    Kallie'nin porno kasetindeki sesin sevgilinin sesi olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles أكنت تعرفين انه كان صوته الذى بالشريط الجنسى الخاص بـ"كالى"
    Artık anlamaya başlıyorum Kallie'yle olan anılarım ondan kalan her şeyim olacak. Open Subtitles لقد بدأت أفكر فى أن.. كل ذكرياتى عن كالى ستكون كل ما أملكه عنها
    Kallie de burada bazı dersler girdi. Open Subtitles كالى, كانت تحضر بعض الفصول هنا فى بعض الأحيان
    - Kallie, eski moda süsleri sever. Open Subtitles (كالي) تحب الحُلى القديمة، هي ووالدها كانا يلمعانها
    Onu Kallie zannettim. Eve döndü sandım. Open Subtitles لقد أعتقدته كالى لقد أعتقد أنها عادت للمنزل
    Kallie 12 yaşındaydı ama küçük bir kız gibi davranırdı. Open Subtitles كالى كانت 12 عام ولكنها تصرفت كفتاه صغيره
    Bullet'a Kallie küçükken oynadığımız oyunu anlatmıştım. Open Subtitles لقد أخبرت بوليت قصه من قبل عن كيف أعتدت أن ألعب هذه اللعبه مع كالى عندما كانت صغيره
    Kallie sana hiç bu kasetlerden söz etmiş miydi? Open Subtitles هل قالت لك كالى عن تصوير شرائط كهذه؟
    Kayıp kızımız Kallie Leeds'in kaybolduğu gece o otelde kasede çekildiğini biliyoruz. Open Subtitles نحن نعلم ان الفتاه المفقوده "كالى ليدز" كانت فى الفندق فى تلك الليله التى فقدت فيها تصنع واحد من هذه الشرائط
    Peki ya Kallie yaşıyorsa ve bir yerde tutuluyorsa? Open Subtitles ولكن ماذا اذا كانت "كالى" على قيد الحياه؟ محتجزه فى مكانا ما فى الخارج؟
    Kallie'nin arkadaşı Bullet kaybolduğu gece kalacak yer bulamadığı zamanlar buraya geldiğini söyledi. Open Subtitles صديقتها "بوليت" قالت ان "كالى" كانت فى طريقها الى هنا فى الليله التى اختفت بها عنما لم تستطع الحصول على مأوى
    Ayrıca kayıp kızımız Kallie Leeds'in cesedini henüz belirleyemedik. Open Subtitles وايضا لم نستطع تحديد هويه جثتها فتاتنا المفقوده "كالى ليدز"
    Bu kız ve Kallie onunlaymış. İkisi de ölü. Open Subtitles كلا من هذه الفتاه و "كالى" كانوا معه وكلاهما موتى
    Bu elemanlar oradaysa Kallie orada olmaz. Kızlardan nefret ederler. Open Subtitles اذا كان هؤلاء الشباب هناك فـ"كالى" لن تكون هناك
    Kendimi Kallie'yi düşünmekten alıkoyamıyorum. Open Subtitles أنا لا أستطيع التوقف عن التفكير بـ"كالى"
    Sen ve Kallie buraya mı gelirdiniz? Evet ve bir de şu köprüye. Open Subtitles أنتى و كالى أعتدتوا أن تأتوا إلى هنا
    Evet ama Kallie, ölmedi. Open Subtitles نعم, ولكن كالى لا أنها ليست ميته
    Evet, Larry komşu çocukları için Noel Baba olarak giyinmişti. Kallie çok sevmişti. Open Subtitles أجل، لقد كان يرتدي (لاري) زي (سانتا) لأطفال الحيّ، وأحبت (كالي) هذا..
    İnsanlar senden daha iyilerine layık, Larry. Kallie, yanında olan bir babayı hak ediyor. Open Subtitles الناس تستحق شخص أفضل منك يا (لاري) (كالي) تستحق أب يتواجد لأجلها
    Kallie'ye yolladığın süstü. Noel Babanın canlanmasını istemiş. Open Subtitles تلك كانت الحلية التي أرسلتها لـ(كالي) لقد تمنت بهذا..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more