Düğün salonumuz klima yerine kalorifer kullanıyormuş. | Open Subtitles | المكان الذي سنتزوج فيه يستخدم التدفئة العادية بدلاً عن التدفئة المركزية |
Soğuk geceleri hiç sevmem, kalorifer yanmadığı zaman asla uyuyamam | Open Subtitles | أكره الليالي الباردة , أنا لا أتمكن من النوم عندما تتعطل التدفئة |
Detaylı bir sözleşme ve standartların altındaysa yeni kalorifer istiyorum. | Open Subtitles | احتاج ضمان طويل وإن لم يكن السخان جيداً سأحتاج إستبداله |
Tamam, tamam, yer belirleyicisinde en son fırın kalorifer odasında görülmüş. | Open Subtitles | حسنا، لقد رصدت أجهزة الاستشعار موقعة فى غرفة التحكم فى الفرن. |
Merdivenler, sizi kalorifer dairesinin altındaki kata götürecek. | Open Subtitles | هناك سُلمٌ يقودك لغرفة التدفئه من الأسفل. |
Bizde şömine de yok zaten, kalorifer var. | Open Subtitles | نحن لا نملك مدخنة حتّى فلدينا جهاز تدفئة |
Başıma bir silah daya ve beni kalorifer peteğine bağla. | Open Subtitles | صوب نحوي مسدسا قيدني مع المبرد |
kalorifer hâlâ çalışıyor. | Open Subtitles | تلكَ الطريقة التي أشعر بها لازالت المدفأة تعمل |
kalorifer ocağının tam karşısındaydı. Bir türlü alamadım. | Open Subtitles | انها بجانب المدفأه ، لا استطيع الوصول اليها |
Karım, kalorifer boruları sandı ama yıllardır hiç buhar yok. | Open Subtitles | زوجتي اعتقدت انه انابيب البخار لكن لم يكن هناك تبخر منذ سنوات |
Henry, onu sıcak bir kalorifer borusunun yanına bırakmış olabilir. | Open Subtitles | هنري سيكون تركها بقرب أنبوب التدفئة او ما شابه |
Kamp için dışarıya gidip, marshmallowlarımızı da kalorifer yerine gerçek ateşte kızartmak gibi. | Open Subtitles | مثل التخييم في الخارج، حتى يمكننا شواء حلوى المارشميلو على نار المخيم بدلا من ضغطهم مقابل جهاز التدفئة |
Mekândayken kiracılarınızın hiç çalışan kalorifer olmamasını telâfi etmek için kaloriferleri tamir ettiğini gördük. | Open Subtitles | بينما كنا بالموقع ولاحظنا ان مستأجرينك كانوا يخترعون لأجل التدفئة ليعوضوا عن التدفئة المتعطلة |
Yeterince düşünecek kadar vaktim oldu. İşin aslı, daha çok kalorifer hakkında. | Open Subtitles | كان لدي الوقت للتفكير بما مررت به في هذه الحياة، في الواقع معظم تفكيري كان بشأن نظام التدفئة |
kalorifer borularını onarmak için iyi bir fırsat olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | وجدت فرصة مناسبة لإصلاح أنبوبة السخان هنا |
Bunu arka taraftaki kalorifer dairesinde kesilip parçalanmış halde bulduk. | Open Subtitles | و قد وجدناها ممزقة . في غرفة السخان في الباحة الخلفية |
Sanırım kalorifer sisteminde kaçak var. Camlar buharlanıyor. | Open Subtitles | أظن أنه لديك تسرّب في السخان وهو يتسبب بالضباب على نوافذك |
kalorifer kazanının arkasında gizli bir giriş var. Dün gece keşfettik. | Open Subtitles | هناك لوحة سرية خلف الفرن وجدناها الليله الماضية |
kalorifer ocağı en düşükte çalışıyor. Carmichael'la teması kaybettik. | Open Subtitles | الفرن يدور على أقل قدرة و قدفقدنا الاتصال مع كارمايكل |
kalorifer yandığı zaman şu kolu çek ve bu kutuyu oluğa bırak. | Open Subtitles | عندما يعمل الفرن... اسحبي هذا المسمار، و ارمي هذه الحاوية في المزلق. |
Sam, kalorifer dairesinin batısında bir ısı sinyali daha alıyorum. | Open Subtitles | "سام" لديه اشاره حراريه أخرى بغرب غرفة التدفئه. هي خفيفه. |
- Roz, beni kalorifer tesisatındaki sincap leşine benzettiğin için sağ ol ama bence yanılıyorsun. | Open Subtitles | حَسناً، روز، بقدر أُقدّرُ تُقارنُني إلى a سنجاب ميت في a تدفئة قناةِ، أعتقد أنت على خطأ. |
Onu bir kalorifer peteğine kelepçelemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | إضطررت أن أكبله في المبرد |
Kahrolası kalorifer! | Open Subtitles | ! أيتها المدفأة الغبية لا ترغميني على الدخول إليكِ |
Servis asansörü kalorifer ocağının karşısında. | Open Subtitles | الناقل انه فى الجهه الاخرى من المدفأه |
Hayır, ben her zaman bir kaplumbağa ile elim kalorifer borusuna bağlı dolaşırım. | Open Subtitles | لا، اني اتجولُ دائمًا يتجول مكبلة اليدين مع انبوب البخار و سلحفاة. |
kalorifer bozuluyor, rüşvet veriyorsun. | Open Subtitles | انتظار للتدفئة.. و يجب عليك أن تدفع رشوة. |