Aldığı yadigarlardan, kağıt kalplerden ne haber? | Open Subtitles | وماذا عن التذكارات التى أخذها, القلوب القماشية؟ |
Kalbimi testereyle ikiye böldü öyle plastik iki parçadan oluşan dandik bacakları olan kalplerden de değildi ayrıca. | Open Subtitles | هي قسمت قلبي الى نصفين لم تكن من تلك القلوب البلاستيكية التي تأتي في طقم من قطعتين مع ساقين وهميتين |
Birisi ödemeyi bırakırsa, kalplerden öylece kurtulmazsın, değil mi? | Open Subtitles | إذا توقف أحد عن الدفع لن تدمر القلوب هباءً، أليس كذلك؟ |
Bu şehri sıkıntılı kalplerden arındırmak için geri dönmüştüm. | Open Subtitles | لقد عدتُ لهذه المدينة لأطهّر القلوب المضطربة |
kalplerden daha fazla nefret ettiğim tek şey fırfırlı ya da pembe nesneler. | Open Subtitles | أكثر شيء أكرهه من القلوب أيّ شئ مزخرف أو وردي |
Katı kalplerden, şeytan insanlardan uzaklara. | Open Subtitles | "بعيداً عن أذى القلوب المتحجرة بعيداً عن شر الانسان" |
"Çarpmaya devam etmek isteyen ve pes etmeyen kalplerden bahsetmek isterim." | Open Subtitles | القلوب التي تحتاج إلى أن تدق ولا تتوقّف |
kalplerden söz açılmışken, benim işe dönmem gerek. | Open Subtitles | بالحديث عن القلوب علي ان اعود للعمل |