Bunu evlerinin ve kalplerinin kapısını ona açan insanlara yaptı. | Open Subtitles | التي ارتكيتها بحق الناس الذين فتحوا بيوتهم و قلوبهم لها |
Bu insanlara kibarlık için değil, kalplerinin kalitesini yargılamak için takıyorum. | Open Subtitles | لا أرتديه كمجاملة لهؤلاء الناس ولكن لأني أحكم على نوعية قلوبهم |
Ama bazı insanlar acının üstesinden gelebilir ve kalplerinin arzularını yakalayabilir. | Open Subtitles | لكن بعض الناس يقهرونها ويدركون .رغبات قلوبهم |
İnsanların kalplerinin Kraliçesi, kalplerindeki Kraliçe olmak isterim. | Open Subtitles | أحب أن أكون ملكة قلوب الشعب، ملكة في قلوبهم |
İnsanların kalplerinin Kraliçesi, kalplerindeki Kraliçe olmak isterim. | Open Subtitles | أحب أن أكون ملكة قلوب الشعب، ملكة في قلوبهم |
Mizaçla ilgisi yok. Ben özgürlüğe inanırım, insanlar kalplerinin sesini dinlerler, istedikleri şeyi yaparlar. | Open Subtitles | ليس تزييف , انا اؤمن بالحرية حيث يتبع الناس قلوبهم |
İnsanların ne dediklerini, kalplerinin ne kadar hızlı attığını duyuyorum. | Open Subtitles | انا حقا اسمع مايقوله الناس كم سريعا تنبض قلوبهم |
İyi olmaları için kalplerinin gerektiği tek şey bu değil mi? | Open Subtitles | أليس هذا كل قلوبهم تحتاج إلى أن تكون جيدة؟ |
Çoğu sevgilinin telefonunda kalplerinin tam kırılma anı yoktur. | Open Subtitles | ليس الكثير من المحبين لديهم فيديو هاتف محمول للحظة الدقيقة لتحطم قلوبهم |
Ama eğer o Prens'i, onların tanrısını öldürürsen kalplerinin tam orta yerine bir kazık saplarsın. | Open Subtitles | لو قتلت الأمير الذي يقدسونه فستغرس وتداً مباشرة في قلوبهم اللعينه |
Bu durum tabii ki birçok hastayı hastanelere uzun, zor, pahalı ve çoğu zaman gereksiz seyahatler yapmaktan kurtarıyor ve kalplerinin gerçekten kontrol edilmesini daha muhtemel kılıyor. | TED | ويوفر هذا البرنامج على العديد من المرضى الرحلات الطويلة والشاقة والباهظة التكلفة وغير الضرورية إلى تلك المشافي، ويجعلها أكثر احتمالاً بأن يتم فحص قلوبهم فعلياً. |
kalplerinin derinliklerine bakmaya korkuyorlar. | Open Subtitles | يهلعون من النظر إلى أعماق قلوبهم |
- Kalp ameliyatı geçiren ve kalplerinin çalışması için tetiklenmeye ihtiyacı olan insanların kalbine yerleştirilir. | Open Subtitles | - إنهم يلصقونه على عدّاد - للناس الذين فعلوا أعمالاً محايدة للذين قلوبهم تحتاج ، قفزة صغيرة ركلة لتنطلق |
Kesinlikle mağdurlar... hayır,kalplerinin derinliklerindeki saf mükemmelik... | Open Subtitles | ...الضحايا بالتأكيد... لا ، كل من في الصف في أعماق قلوبهم |
Kesinlikle mağdurlar... hayır,kalplerinin derinliklerindeki saf mükemmelik... | Open Subtitles | ...الضحايا بالتأكيد... لا ، كل من في الصف في أعماق قلوبهم |
Kırık kalplerinin onarılmasına yardımcı olmaları gibi. | Open Subtitles | أو مساعدتهم في إصلاح قلوبهم المكسورة |
kalplerinin hızla attığını hissedebiliyorum. | Open Subtitles | بإستطاعتى.. الشعور بدقات قلوبهم |
İnsanların zincir vurulmuş kalplerinin kapılarını açtıkları ve kendilerinden fakir insanları kaderlerine mahkûm edilmiş mahlukatlar olarak değil de mezara kadar aynı yolda yürüyecekleri dostları olarak gördükleri bir gün! | Open Subtitles | الوقت الوحيد الذي يفتح فيه الناس قلوبهم المغلقة، ويعتبرون الجميع كزملاء في الرحلة إلى الآخرة، وليس كجنس آخر من المخلوقات في رحلة أخرى |
...kim söyleyebilir ki onların dünyasının aromasının, umutlarının kalplerinin bir olmadığını? | Open Subtitles | ... من يستطيع أن يقول بأن أرضهم ... ... و رائحتها و أمالهم ... و قلوبهم لا تكون واحدة ... |
Tek bildiğimiz kalplerinin durduğu. | Open Subtitles | كلّ ما نعرفه أنّ قلوبهم توقّفت. |