"kalsaydım" - Translation from Turkish to Arabic

    • بقيت
        
    • بقيتُ
        
    • مكثت
        
    Eğer güvertede kalsaydım belki de madame'ın odasından çıkarken katili görebilirdim. Open Subtitles إذا كنت بقيت على سطح السفينة ثم ربما قد رأيت هذا القاتل الدخول والخروج من المقصورة للسيدات
    Sürülebilir. Ama yakaladığında, keşke evde kalsaydım dersin. Open Subtitles نعم يمكنني تعقبهم لكن لو أمسكتهم كنت ستتمنين لو بقيت في المنزل
    Tanıdığın çocuk olarak kalsaydım şimdiye ölmüştüm. Open Subtitles لو بقيت ذلك الفتى الصغير لكنت قد متُ منذ زمن طويل
    Çünkü eğer onunla kalsaydım kendini öldürmeye kalkışmayacaktı. Open Subtitles لأني لو بقيتُ معها لم تكن لتحاول أن تنتحر
    Köyde kalsaydım zaten ölmüş olmayacak mıydım? Open Subtitles إذا كنت مكثت بالحي اليهودي، سأكون بعداد الأموات.
    Tanıdığın çocuk olarak kalsaydım şimdiye ölmüştüm. Open Subtitles لو بقيت ذلك الفتى الصغير لكنت قد متُ منذ زمن طويل
    Ama annemin yanında kalsaydım, seni bir daha göremeyecektim. Open Subtitles لكنّي ادركت شيئا إذا بقيت مع أمّي لن استطيع ان اراك
    Sence, eğer burada kalsaydım şu anda temizlenmiş olabilir miydin? Open Subtitles هل تتوقعين ,اذا أنا بقيت هل سَتَكُونُ نظيفَة الآن؟
    Çocuklara, okulda kalsaydım ne kadar iyi olacağımı gösterdikten sonra..., ...onlara ulaşabildiğimi hissettim. Open Subtitles بعدما رأى الأطفال كم من الممكن أن تكون حياتي أفضل لو بقيت في المدرسة العليا شعرت بأنني دخلت مشاعرهم
    Orada kalsaydım çoktan kendimden geçmiş olurdum. Open Subtitles وعلى الأرجح كنت سأكون غائبة عن الوعي كليا الآن لو بقيت هناك.
    Sahilde kalsaydım çok daha fazla endişelenirdim. Open Subtitles كل ما أعلمه اني سأكون قلقا أكثر إن بقيت على ذلك الشاطئ
    Çünkü orada kalsaydım, muhtemelen bugün burada olmazdım. Open Subtitles أعتقد أنني كنتُ مُباركاً بإصابتي بجرح لأنني على الأرجح لم أكن لأكون هنا لو أنني بقيت عليها
    Ya bütün gece montaj odasında kalsaydım? Open Subtitles أعني, ماذا لو بقيت في غرفة المراجعة طوال الليل,
    Ama benim için bu ancak okuldan çıkar çıkmaz hapse girseydim ve ölene kadar orada kalsaydım doğru olurdu. Open Subtitles لكن الطريقة الوحيدة التي يتحقق بها ذلك ستكون إذا ذهبت من المدرسة إلى السجن مباشرة و بقيت فيه حتى أموت
    Eğer üniversitede kalsaydım hayatım nasıl olurdu diye hep merak etmişimdir. Open Subtitles حسنا، أم، لقد تساءلت دائما ما حياتي شأنه لقد مثل إن كنت بقيت في الكلية.
    Demek ki orada birkaç saat daha kalsaydım belki de üstesinden gelecektim ama bunu bilemeyiz artık. Open Subtitles كان من الممكن لو بقيت عدة ساعات أخرى أن أتجاوز هذا الشعور الآن يمكنني أن أكتشف ذلك
    İkimiz de biliyoruz ki eğer orada kalsaydım saatlerce sorgulanacaktım. Open Subtitles كلانا يعرف أنّه لو بقيتُ بالمكان، فإنّه ستكون هناك ساعات من الإستجواب، ومِن ثمّ سترسلوني عائداً
    Taub onu beğendiğimi düşünebilirdi kalsaydım tabii, bu yüzden de, şöyle yapıyorum. Open Subtitles لو بقيتُ هنا لذا.. فهذا ما سأفعله
    Burada kalsaydım bir kere bile büyüyünce ne olabilirim diye düşünmeden yaşayacaktım. Open Subtitles لو أنني بقيتُ هنا... لكنتُ عشت حياتي لا أحلمُ أبدًا بما يمكن أن أصبح.
    Senin yanında kalsaydım bunların hiçbirisi yaşanmazdı. Open Subtitles .لو اني مكثت بقربك .لم يكن شيء من هذا ليحدث
    Yani, hayvanat bahçesinde kalsaydım şu an bu kadar üzgün olmazdık. Open Subtitles أعني لو أنني مكثت مكاني ما كنا لنشعر بأي شيء من الحزن الآن
    Hâlâ eğer orada kalsaydım hayatım nasıl olurdu diye merak ederim. Open Subtitles مازلت أتسائل عمّا كان سيكون شكل حياتي إن مكثت عندها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more