Bu tip bir bıyık şunu gösteriyor, "Evet ben kameralar önünde çıplağım.Ne olmuş yani? | Open Subtitles | لقد كانت عاري أمام الكاميرا ماذا في ذلك؟ |
Buraya adamlarımı kameralar önünde suçlamak için mi geldiniz? | Open Subtitles | تأتي هنا لإتهام رجالي أمام الكاميرا ؟ |
- kameralar önünde çok doğalsınız. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | -لديك موهبة فطرية أمام الكاميرا |
Hayır, sadece kameralar önünde kendimi rahat hissetmiyorum | Open Subtitles | لا , انني فقط لاارتاح لعمل ذلك امام الكاميرا |
Bu, müvekkillerimizin kameralar önünde aptalca şeyler söylemeleri için savcılık tarafının kurduğu bir tuzak. | Open Subtitles | هذه حيلة بواسطة النيابة العامة لتحريك عملاؤنا لكي يقولوا شيئاً غبياً امام الكاميرا |
kameralar önünde yaptığın da epey iyi bir rol yapma örneğiydi. | Open Subtitles | كانتمثيلاًجميلللغاية، ما فعلتيه أمام الكاميرات هناك؟ |
kameralar önünde teşhir edeceğiniz başkasını bulun. | Open Subtitles | جد شخص آخر ليكون أمام الكاميرات |
kameralar önünde tüm dünyaya da verdi. | Open Subtitles | كما أكدت للعالم أجمع... أمام الكاميرات |
Televizyonda MÖHK'dan bahsedilmesi yeterince sarsıcıyken, Amirali kameralar önünde gördüğümde sanki cam üzerinde yürüyormuşum hissine kapıldım. | Open Subtitles | سماع اسم "جاي-سوك" في التلفاز كان مزعجًا بمافيه الكفاية، لكن عند رؤيتي للأدميرال أمام الكاميرات شعرت وكأن الشاشة تبتلعني. |
Konuşması sırasında kameralar önünde Lopez'le yüzleşip politik bir açıklama yapmak istemiş. | Open Subtitles | أراد الإدلاء بوجهة نظر سياسية عن طريق مواجهة (لوبيز) أثناء خطابه أمام الكاميرات |