"kamerasıyla" - Translation from Turkish to Arabic

    • كاميرا
        
    • بكاميرا
        
    • كاميرته
        
    • بآلة تصوير
        
    • آلة تصوير
        
    • كاميرة مراقبة
        
    Eğer bu görüntüler o bilgisayarın kamerasıyla çekilmişse şüpheliler bilgisayarı yanlarında mı getirdi? Open Subtitles إذا الفيديو جاء من كاميرا الكمبيوتر ثم ماذا ؟ المجرم أحضره معه ؟
    Bu görüntüler, o kavşaktaki trafik kamerasıyla 15 dakika önce çekilmiş. Open Subtitles هذه كاميرا مراقبة الطريق اخذت من التقاطع قبل حوالي 15 دقيقه.
    MALP'ın kamerasıyla Yıldız Geçidinin fotoğrafını çekebilecek misin bir bak. Open Subtitles هل تستطيع توجيه كاميرا المثبر الالى لألتقاط صور للبوابه
    Tane tane el kamerasıyla çekilmiş, bilirsiniz, haber filmi. Open Subtitles الفيلم الأخباري من الأفضل أن يصور بكاميرا محموله
    Sinemacının filminde İsa Tanrı'yı kamerasıyla bulmaya çalışan bir sinemacı. Open Subtitles في فلم صناع الأفلام سيكون المسيح صانع أفلام يحاول إيجاد الإيمان عبر كاميرته
    Kardeşinin kamerasıyla dolaşmanı ve herkesten görüş almanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تتجول بآلة تصوير أخيك وأن تحصل على الشهادات من الجميع
    Sinemaya video kamerasıyla girdim ve filmi çektim. Open Subtitles ما حدث هو أنّي قمت بأخذ آلة تصوير صغيرة إلى دار العرض وقمت بتسجيل الفيلم.
    Bankın güvenlik kamerasıyla elimizdeki bilgileri karşılaştıracam. Open Subtitles سألفت إنتباه كاميرا المراقبة من خلال البيانات
    Şansımız varmış, Fitzy... çok iyi bir adamdır, kamerasıyla bir çöp bidonunun arkasına saklanmıştı. Open Subtitles هذا الشاب الطيب الذى كان مختبئا خلف القمامة ومعه كاميرا للفيديو
    Bu görüntü Rus bir güvenlik kamerasıyla çekildiği için sadece parazit bekliyordum. Open Subtitles في الحقيقة ، هذا من كاميرا الأمن الروسي كنت أتوقع تشويش
    Sailau's kartalı sırtında kamerasıyla uçarken çok mutlu görünüyor. Open Subtitles يبدو أنَّ نسر سيلاو يحلق بسعادة .مع كاميرا النسر على ظهره
    Oleg, şu müşteri kamerasıyla malafatının bir resmini çek. Open Subtitles أولج , التقط صورة لعضوك في كاميرا زبوننا
    Bunun iyi olan tarafı, sanırım, zamandan bir kesit olması. Dönüp baktığınızda, x-ışını görüşünüz var, ve röntgen kamerasıyla fotoğraf çekiyorsunuz. TED ان الامر الجميل به .. انه يلتقط لحظة زمنية اي ان تلتفت مثلاً هنيهة .. فالتقط لك صورة باشعة إكس بواسطة كاميرا تصوير بأشعة إكس
    Özel yapım yıldız ışığı kamerasıyla... karanlığı deldiler. Open Subtitles ستسمح كاميرا ،صنعت خصيصا ...للتصوير الليلي، للفريق بإختراق الظلام...
    Web kamerasıyla seni izliyordum. Open Subtitles كنت أراقبكِ عن طريق كاميرا الويب
    Caddenin karşısındaki güvenlik kamerasıyla. Open Subtitles كاميرا للأمن عبر الشارع
    Tüm filmi, el kamerasıyla çekmeyi düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أن افتتاحية الفيلم يجب أن تكون بكاميرا محمولة
    Selamlamayı video kamerasıyla kaydetmiştin, değil mi? Open Subtitles لماذا؟ إنّك صورت التحية بكاميرا فيديو، صحيح؟
    Neden telsizden Kenny'ye ulaşıp onu kamerasıyla buraya getirtmiyoruz? Open Subtitles لماذا لا نتصل ب ( كينى ) بالاسلكى و نجعله يأتى إلى هنا و معه كاميرته
    Ama sonra sinemacı aslında İsa'nın kendisi olduğunu ve Tanrı'nın kamerasıyla filme çekildiğini anlıyor. Open Subtitles و لكن سيدرك صانع الأفلام أنه هو المسيح "و أنه يتم تصويره بآلة تصوير "الرب
    Firewalker'ın kamerasıyla bağlantı kurabildik. Open Subtitles نحن إستطعنا uplink آلة تصوير فيديو فيروالكير.
    Bir düzine güvenlik kamerasıyla. Kasetlerde görüntüleri var. Open Subtitles ـ 12 كاميرة مراقبة, لدينا صورهما على الشريط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more