Ve av, avcının kendisini öldürmesini önlemek için, kamufle olmaktan, avcının gıdasını çalmaya kadar her türlü hileyi kullanır. | TED | وتمارس الفريسة جميع أنواع الحيل لمنع المفترس من قتلها، بدءًا من التمويه وحتى سرقة طعام المفترس. |
Komik. Ağ atıcımızı kamufle modunda kullanmıyorsun. | Open Subtitles | هذا مضحك,أنت تستخدم قاذف الشبكات بدون وضع التخفي |
siyah kauçuk kullanmanın başka bir faydası yüzeyinde toz doğal olarak toplanıyor ve böylece zeminde kamufle oluyor. | TED | الآن، الفائدة الأخرى من استخدام المطاط الأسود هو أن الغبار بطبيعته يتراكم على السطح، وبالتالي يتم تمويه الأرضية. |
kamufle ettiğine dair, bazı kanıtlar bulmuşlar. | Open Subtitles | مشيرا الى أنه مموهة سيارة مسروقة من العمل. |
Tabi ki Santa'nın acemice kamufle edilmiş atölyesini göremezler ta ki çılgın bir adam oraya dalıp her yeri patlatıp paramparça edinceye kadar... | Open Subtitles | و ليست ورشةً لـ"سانتا" متخفيةً بذكاء بالطبع لا شخص مجنونٌ من يطن ذلك بالطبع سنتحطم و ننفجر إلى قطع و أشلاء مشتعلة |
kamufle olabiliyor! | Open Subtitles | يمكنها التموية! |
Sahte isimleri kendimizi kamufle etme olarak kullanıyoruz. | Open Subtitles | لا نستخدم الأسماء فقط بل التنكّر أيضاً. |
Gideon, gemiyi kamufle et. | Open Subtitles | (غيديون)، موهي السفينة |
...çevresindeki şeylerle kendini kamufle ediyor,.. | Open Subtitles | يموه نفسه بمحيطه |
Toplantı bittiğinde, kamufle olabilmek için makyaj yapmaya lavaboya gitmiştim. | Open Subtitles | عندما أجلت الجلسة، أسرعت لدورات المياة لتركيب مكياج التمويه |
Siyah-beyaz renkte olmaları, grinin yoğunlukta olduğu bu siyah-beyaz çevrede onların kamufle olmalarını sağlıyor. | Open Subtitles | الأسود والأبيض هو أسلوبهم في التمويه في هذه البيئة التي يغلب عليها الرمادي والأبيض والأسود. |
Haa, evet. Bunu kamufle moduna almıştım. Ama sonra bidaha bulamadım. | Open Subtitles | نعم,لقد وضعته على وضع التخفي لكن بعد ذلك لم استطع العثور عليه |
İki takımı da bağladım ve kamufle ettim. | Open Subtitles | هنا , روبن ربط كلا الفريقين ووقف التخفي |
Bu teknolojiyi kullanarak bir tank, çöl kumlarında kamufle edilebilir. | Open Subtitles | ، من خلال تطبيق هذه التقنية يمكن تمويه دبابة فوق رمال الصحراء |
Bu dişi kapı tuzaklı örümcek, kamufle edilerek kapatılmış bir yuvada yaşar. | Open Subtitles | أنثى عنكبوت الباب المسحور هذه تعيش في حفرة مع غطاء تمويه |
Ama sonra başka floresan deniz altı yaşamlarını da bulmaya başladık, başından ensesine çizgileriyle ve neredeyse kamufle olmuş, oradaki mercanlarla aynı yoğunluktaki floresanıyla bu yeşil floresan mercan balığını da bulduk. | TED | وبعد ذلك بدأنا نجد أحياء بحرية مضيئة أخرى. مثل هذا الشبوط الأخضرالمضيء، بخطوطه من الرأس حتي الذيل والتي تشبة خطوط السباق. وأنها مموهة وتضيء بنفس كثافة الشعاب المرجانية هناك. |
Pekala. Belki de arka plana kamufle edilmişti. | Open Subtitles | حسنا , ربما كانت مموهة من الخلف |
Tabi ki Santa'nın acemice kamufle edilmiş atölyesini göremezler ta ki çılgın bir adam oraya dalıp her yeri patlatıp paramparça edinceye kadar! | Open Subtitles | و ليست ورشةً لـ"سانتا" متخفيةً بذكاء بالطبع لا شخص مجنونٌ من يطن ذلك بالطبع سنتحطم و ننفجر إلى قطع و أشلاء مشتعلة |
Sahte isimleri kendimizi kamufle etme olarak kullanıyoruz. | Open Subtitles | لا نستخدم الأسماء فقط بل التنكّر أيضاً. |
Gideon, gemiyi kamufle et. | Open Subtitles | (غيديون)، موهي السفينة |
Abby? Yaratık kendini kamufle edebiliyor. | Open Subtitles | ـ يمكن للمخلوق ان يموه نفسه. |
Kalan tek çare kumu kamufle etmek. | Open Subtitles | الشىء الوحيد المتبقى لدينا لنفعلة هو خداعهم بة |
Daha iyi kamufle olmalıyız. | Open Subtitles | إنّ رجالك يبحثون عن ثلاثة أشخاص، إننا نحتاج لتمويه أفضل. |
kamufle için giydiğin herşeye saygı gösteririz. | Open Subtitles | احترامى للكل على ماترتدونه للتمويه ستكونوا متحرين |
Erkek arkadaşı da duygularını kamufle etme eğiliminde olup bu nedenle yalnız, parlak beyaz bir kurt gibi görünür. | TED | فحبيبها أيضًا يميل إلي إخفاء مشاعره، ولذلك يظهر كذئبٍ أبيض لامع ووحيد. |