Söylediğim gibi formalar kamyonetin içinde. | Open Subtitles | ان القمصان متواجدة في الشاحنة بينما نحن نتحدث. |
Bir kamyonetin içinde dört denizci var. Buraya geliyorlar gibi. | Open Subtitles | اربعة جنود في الشاحنة يبدو بأنهم سيدخلون للداخل |
Hangisi olduğunu bilmiyorum. kamyonetin içinde geldim buraya. | Open Subtitles | لا أعرف أي محطة لقد كنت في الشاحنة |
Kesinlikle, beni kamyonetin içinde denetimsiz olarak bırak. | Open Subtitles | طبعاً, فقط اتركني في الشاحنه بدون مراقبه |
kamyonetin içinde bir dosta ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن بحاجة لحليف بداخل الشاحنة |
kamyonetin içinde bir dosta ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن بحاجة لحليف بداخل الشاحنة |
Bir kamyonetin içinde. | Open Subtitles | لقد خبّأتها في الشاحنة نصف نقل |
O kamyonetin içinde 80 binlik ekipman var. | Open Subtitles | -لا يمكننا ذلك، فلدينا معدّات بقيمة 80 ألف في الشاحنة |
Babam birkaç kötü adamla birlikte kamyonetin içinde. | Open Subtitles | أبي في الشاحنة مع بعض الأشرار |
Yani, orada, o kamyonetin içinde oturuyordun. | Open Subtitles | ...كنت تجلس في الشاحنة |
Booth, adamın kamyonetin içinde eridiğini söylemişti. | Open Subtitles | قال (بوث) الرجل ذاب في الشاحنة |